
Gazel
(Bu gazel Leylî dilindendir)
Açmadı gönlüm felek tâ bağrumı kan etmedi
Kılmadı hurrem meni tâ zâr ü giryân etmedi
Kılmadın yüz pâre bîdâd ile pürhûn gönlümi
Bu çemende gül kimi bir lahza handân etmedi
Şükr kim verdi felek kâmum menüm vevmîd edüp
Şîve-i mihr ü mahabbetden peşîmân etmedi
Derd yohdur kimsede yohsa tabîb-i feyz-i aşk
Kimde gördi derd kim ol derde dermân etmedi
Sabr yohdur merdûm-i âlemde yohsa rûzgâr
Hansı müşkîl işi tedrîc ile âsân etmedi
Dutdi seyl-i âb-ı çeşmüm yer yüzin ammâ hoşem
Kim binâsın sabrumun ol seyl vîrân etmedi
Aşk sevdâsında sûd edem metâ-ı vasl-ı dost
Ey Fuzûlî cân veren cânâna noksân etmedi
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnûn dilindendir)
Âh kim bir dem felek re'yümce devrân etmedi
Vasl dermâniyle def'-i derd-i hicrân etmedi
Yârdan min derd-i dil çekdüm bu hem bir derd kim
Bildi min derd-i dilüm bir derde dermân etmedi
Vâdî-i gurbetde cân verdüm meni ol şâh-ı hüsn
Bir gece hân-ı visâli üzre mihmân etmedi
Dostlar çâk-i girîbânum görüp ayb eylemen
Ol güli kim gördi kim çâk-i girîbân etmedi
Fakr mülkin dut istersen kemâl-i saltanat
Kim bu mülkün fethini fağfûr u hâkân etmedi
Tîğ-i bîdâd ile her dem kanumı tökmek nedür
Ey felek her kim dem urdı aşkdan kan etmedi
Ahd ü peymân etdi yârum kim sana yârem velî
Yârlığ vakti sanursen ahd ü peymân etmedi
Akl meydânını zindân-ı belâ bilmez henüz
Kim ki bir müddet cünûn mülkini seyrân etmedi
Sırr-ı aşkın etmedi ancak Fuzûlî âşikâr
Bu mübârek işi her kim etdi pinhân etmedi
**********
Gazel
Ah eyledüğüm serv-i hırâmanun içündür
Kan ağladuğum gonca-i handânun içündür
Ser-geşteliğüm kâkül-i müşgînün ucundan
Âşufteliğüm zülf-i perîşânun içündür
Bîmar tenüm nergis-i mestün eleminden
Hûnî cigerüm lâ'l-i dür-efşânun içündür
Yakdum tenümi vasl günü şem' tek amma
Bil kim bu tedârük şeb-i hicrânun içündür
Kurtarmağa yağmâ-yı gamundan dil ü cânı
Sa'yüm nazar-ı nergis-i fettânun içündür
Cân ver gönül ol gamzeye kim bunca zamandır
Cân ile seni sakladuğum anun içündür
Vâ'iz bize dün dûzahı vasf etti Fuzûlî
Ol vasf senün külbe-i ahzânun içindür
**********
Gazel
Akl yâr olsaydı terk-i ışk-ı yâr etmez midüm
İhtiyâr olsaydı râhat ihtiyâr etmez midüm
Lâhza lâhza sûretün görseydüm ol şîrîn lebün
Sen gibi ey Bîsutûn men hem kârar etmez midüm
Nice mahrem eyledün şem'i meni mahrûm edüp
Men senün bezmünde can nakdin nisâr etmez midüm
Derdümi âlemde pinhân dutduğum nâçârdur
Uğrasaydım bir hakîme âşîkâr etmez midüm
Yâr ile ağyârı hem-dem görmege olsaydı sabr
Terk-i gurbet eyleyüp azm-i diyâr etmez midüm
Vâ'izün küfrün menüm rusvâlğumdan kıl kıyâs
Anda sıdk olsaydı men takvâ şi'âr etmez midüm
Ol gül-i handânı görmek mümkin olsaydı mana
Sen tek ey bülbül gülistâna güzâr etmez midüm
Ey Fuzûlî dâğ-ı hicrân ile yanmış gönlümü
Lâle-zâr açsaydı seyr-i lâle-zâr etmez midüm
**********
Gazel
Âlem oldu şâd senden men esîr-i gam henûz
Âlem etdi terk-i gam mende gam-ı âlem henûz
Cân bağışlardu lebün izhâr-ı güftâr eyleyüp
Urmadan Îsâ lebi cân-bahşlıkdan dem henûz
Secde-gâh etmişdi ışk ehli kaşun mihrâbını
Kılmadan hayl-ı melâ'ik secde-i Âdem henûz
Câna derdün cisme peykânun revân etmişdi hükm
Cism ile cân irtibâtı olmadan muhkem henûz
Eşk sarf eyler felekden kâm hâsıl kılmağa
Bu güher kadrini bilmez dîde-i pür-nem henûz
Perde-i çeşmüm makâm etmişdi bir tersâ-beçe
Olmadan mehd-i Mesîhâ dâmen-i Meryem henûz
Ey Fuzûlî eyledi her derde dermân ol tabîb
Bir menüm derdümdür ancak bulunmayan merhem henûz
**********
Gazel
Şerbet-i lalin ki derler çeşme-i hayvan ana
Ol verir can dem-be-dem uşaka vü ben can ana
Oklarından kim diken tek sancılıptır her taraf
Gül-bün-i gamdır kadim her gonce bir peykan ana
Hal ü hattır bilmen olayine-i ruhsar üzre
Ya gözümden aks salmış merdüm ü müjgan ana
Tutma ey kan dem-be-dem tuğyan edip ten çakini
Koy bu manzardan demi nazzare kılsın can ana
Bahra lülü dişlerin vasfın meğer söyle saba
Kim kulak tutmuş sedef içre dür-i galtan ana
Gönlüme salmış hatın zevkin felek kan yutturup
Tıfl tek kim okudurlar zecr ile Kuran ana
Ey Fuzûlî ol sanem efganına rahm eylemez
Taşa benzer bağrı tesir eylemez efgan ana
**********
Gazel
Âşiyân-ı murg-ı dil zülf-i perîşanundadur
Kanda olsam ey perî gönlüm senün yanundadur
Işk derdiyle hoşem el çek ilâcumdan tabîb
Kılma dermân kim helâkum zehri dermânumdadur
Çekme dâmen nâz edüp üftâdelerden vehm kıl
Göklere açılmasun eller ki dâmânundadur
Gözlerüm yaşın görüp şûr etme nefret kim bu dem
Ol nemekdendür ki lâ'l-i şekker-efşânundadur
Mest-i hâb-ı nâz iken cem'et dil-i sad-pâremi
Kim anun her pâresi bir nevk-i müjgânundadur
Bes ki hicrânundadur hâsiyyet-i kat'-ı hayât
Ol hayât ehline hayrânem ki hicrânundadur
Ey Fuzûlî şem'-veş mutlak açılmaz yanmadan
Tâblar kim sünbülünden rişte-i cânundadur
**********
Gazel
(Bu gazel Leylî Dilindendir)
Aşk dâmına giriftâr olalı zâr olubem
Ne belâdur ki ana beyle giriftâr olubem
Dil demekden kesilüp ten hareketden veh kim
Künc-i gamhâneye bir sûret-i dîvâr olubem
Kudretüm yoh ki kılam kimseye şerh-i gam-ı dil
Eyle kim ârıza-i hecr ile bîmâr olubem
Hazerüm ta'neden ol gâyete yetmişdür kim
Yâra ağyâr olup ağyârum ile yâr olubem
Demezem dahi sana âşıkem ey gül zîrâ
Sana âşıklığum izhâr edeli hâr olubem
Akl u sabr u dil ü din getdi bihamdi'llâh kim
Sefer-i sâhil-i sevdâya sebük-bâr olubem
Yoh Fuzûlî haberüm mutlak özümden bes kim
Vâlih-i nakş-ı hayâl-i ruh-i dildâr olubem
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnun dilindendir)
Aşk derdi ey muâlic kâbil-i dermân değül
Cevherinden eylemek cismi cüdâ âsân değül
Devr cevrinden şikâyet edene âşık demen
Aşk mesti vâkıf-ı keyfiyyet-i devrân değül
Şehrden sahrâya bir fark olduğın her kim bilür
Bilmiş ol kim aşk sahrâsında ser-gerdân değül
Her kim idrâk eyler öz keyfiyyet-i hâlin henüz
Dost ruhsârına ayn-ı şevk ile hayrân değül
Cânı cânân ittihâdı fâriğ eyler öz cismden
Cismden âgâgh olan cân vâsıl-ı cânân değül
Der imiş düşmen ki hemdemdür Fuzûlî yâr ile
Her sözi bühtân ise hakkâ bu söz bühtân değül
**********
Gazel
Âşık oldur kim kılur cânın fedâ cânanına
Meyl-i cânân etmesün her kim ki kıymaz cânına
Cânını cânâna vermekdür kemâli âşıkun
Vermeyen cân i'tirâf etmek gerek noksânına
Vasl eyyâmı verüp cânâna cân râhat bulan
Yeğdür andan kim salur cânın gam-ı hicrânına
Aşk resmin âşık öğrenmek gerek pervâneden
Kim köyer gördükte şem'ün âteş-i sûzânına
Fâni ol aşk içra kim benzer fenâsı âşıkun
Feyz-i câvîd ile Hızrun çeşme-i hayvânına
Aşk derdinün devâsı terk-i cân etmekdedür
Terk-i cân derler bu derdün mu'teber dermânına
Hiç kim cânân içün cân vermeğe lâf etmesün
Kim gelüpdür bu sıfat ancak Fuzûlî şânına
**********
Gazel
Âyîne sever cândan ruhsâre-i cânânı
Bir hâlete yetmiş kim ayrılsa çıhar cânı
Feryâd-ı aks oldu ol kim göreyüm derdi
Âyîne-i ruhsârun levh-i dil-i hayrânı
Ol çâh-ı zenahdâna derdüm vereyüm gönlüm
Gönlümde görür oldum ol çâh-ı zenahdânı
Âzâdelerün gönlün cem etmiş iken gaflet
Tepretme sabha billâh ol zülf-i perîşânı
Yâra gam-ı pinhânum izhar edebilmezdüm
Şâdem ki revân oldu gözden cigerüm kanı
Derd ü gam-ı pinhânum fehm etdi il ahumdan
Yüz ah ki fâş etdi der ü gam-ı pinhânı
Hicrân gecesin görgeç dûzah elemin bildüm
Kim rûz-ı kıyâmetdür yârun şeb-i hicrânı
Candan geçeli buldum râhat gam-ı âlemden
Hoş hikmet ile buldum ol derde bu dermanı
Yâ Rab ne sebebdendür kim hîç eser kılmaz
Dildâra Fuzûlî'nün feryâd ile efgânı
**********
Gazel
Bağa gir bülbüle arz-ı gül-i ruhsâr eyle
Yık gülün 'ırzını bülbül gözüne hâr eyle
Bağ şâhidlerine zülf ile çeşmün göster
Sünbülü derhem edüp nergisi bîmâr eyle
Goncaya lâf-ı letâfetde ağız açdurma
Lahzâ lahzâ anı şermende-i güftâr eyle
Serve âzâdlık ismiyle yaraşmaz yürümek
Anı hem şîve-i reftâra giriftâr eyle
Dâr-ı dünyânı gönül cehd kılup terk ede gör
Hâb-ı gafletde iken özüni bîdâr eyle
Ey ciger zahmı ağız açma hadengin göricek
Yetene râz-ı nihânum yeter izhâr eyle
Kes Fuzûlî tama'un gayrı temennâlardan
Handa olsan taleb-i devlet-i dîdâr eyle
**********
Gazel
Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre
Yeridür sîne-i sûzânuma külhan deseler
Anca kim yandı ohun sîne-i sûzan içre
Cânı ten içre ne sahlardum eger bilse idüm
Ki degül gizlü gam-ı lâ'l-i lebün cân içre
Ala gör ohlarını dîdelerümden ey dil
Hayfdur olmaya nâ-geh ite müjgân içre
Çâk gönlüm yarasında yaraşur peykânun
Akd-i şebnem hoş olur gonca-i handân içre
Kaddüne serv demiş goncalarun ta'nından
Duramaz bâd-ı sabâ hîç gülistân içre
Ey Fuzûlî kime sûz-ı dilümi şerh edeyüm
Yoh menüm kimi yanan âteş-i hicrân içre
**********
Gazel
Nice yıllardır ser-i kuy-ı melamet bekleriz
Nşker-i sultan-ı irfanız vilayet bekleriz
Sakin-i hak-i der-i meyhaneyiz şam ü seher
İrtifa-i kadr içün bab-ı saadet bekleriz
Cife-i dünya değil herkes gibi matlubumuz
Bir bölük ankalarız kaf-ı kanaat bekleriz
Hab görmez çeşmimiz endişe-i ağyardan
Pasbanız genc-i esrar-ı mahabbet bekleriz
Suret-i divar ediptir hayret-i aşkın bizi
Gayr seyr-i bağ ider biz künc-i mihnet bekleriz
Karban-ı rah-ı tecridiz hatar havfın çekip
Gah mecnun gah ben devr ile nevbet bekleriz
Sanmanız kim giceler bihudedir efganımız
Mülk-i aşk içre hisar-ı istikamet bekleriz
Yattılar Ferhâd ü Mecnun mest-i câm-ı aşk olup.
Ey Fuzûlî biz onlar yattıkça sohbet bekleriz
**********
Gazel
Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım
Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı
Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû
Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı
Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
**********
Gazel
Bezm-i ışk içre sirişkümdür şarâb-ı lâle-gûn
Kıldı gam kaddüm büküp câm-ı şarâbum ser-nigûn
Her taraf pür-hûn eliflerdür çekilmiş gögsüme
Yâ hevâdan mevc urur bağrumdaki deryâ-yi hûn
Arturur eyyâm-ı hicrânun sirişküm hiddetin
Müddet-i eyyâm mey keyfiyyetin eyler füzûn
Mesken etmiş yâr mâr-ı zülfü çeşmüm rahnesin
Pend vermem kim anı andan çıharmaz min füsûn
Kat'-ı ülfet galibâ düşvârdur kim eylemiş
Nakş-ı Şîrîn ile Ferhâd-ı mukayyed Bîsütûn
Rişte-i cân eyledüm peyvend târ-ı zülfüne
Ah kim çekmekde imdâd eylemez baht-ı zebûn
Ey Fuzûlî men melâmet gevherinün genciyem
Ejderhâdur kim yatur çevremde zencîr-i cünûn
**********
Gazel
Bilmez idüm bilmek ağzun sırrını düşvâr imiş
Ağzunı derlerdi yoh dedüklerince vâr imiş
Aciz olmuş yakmağa âhiyle kûhu Kûh-ken
Neylesün miskîn anun ışkı hem ol mikdâr imiş
Daşa çekmiş halk içün Ferhâd Şîrîn sûretin
Arza kılmış halka mahbûbun aceb bî-ar imiş
Kâ'be ihrâmına zâhid dediler bel bağladı
Eyledüm tahkîk anun bağlanduğı zünnâr imiş
Ömrlerdür eylerem ahvâl-i dünya imtihan
Nakd-i ömr ü hâsıl-ı hemân bir yâr imiş
Zevk-i dîdâriyle dil-dârun yoh ettüm varumı
Devlet-i bâkî ki derler devlet-i dîdâr imiş
Dün Fuzûlî ârızun görgeç revân tapşurdu cân
Lâf edüp derdi ki cânum var emânet-dâr imiş
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnûn dilindendir)
Biz cihân ma'mûresin ma'nîde vîrân bilmişüz
Âfiyet gencin bu vîrân içre pinhân bilmişüz
Ger özin dânâ bilür taklîd ile sûret-perest
Âlem-i tahkîkde biz anı nâdân bilmişüz
Bîhaberler şercet-i râhat bilürler bâdeni
Biz hakîm-i vaktüz anı tökmişüz kan bilmişüz
Bilmişüz kim mülk-i âlem kimseye kılmaz vefâ
Ol zamandankim anı mülk-i Süleymân bilmişüz
Ayru bilmişsen Fuzûlî mescîdi meyhâneden
Sehv imiş ol kim seni biz ehl-i irfân bilmişüz
**********
Gazel
Bu âlem kim gönül kaydın çekersen mihnet ü gamdur
Fenâ ser-menzilin seyr eyle kim bir hoşça âlemdür
Anup tenhâlığı kabr içre nefret kılma ölmekden
Tarîk-i üns dut kim her avuç toprak bi Âdemdür
Degül muhkem cihân mülkinde her bünyâd kim kılsan
Fenâ mülkinde dut menzil kim ol bünyâd muhkemdür
Ecel âlâyiş-i havf ü hatâdan kurtarur nefsi
Bu cevher kîmyâ-yı devlete iksîr-i a'zamdur
Kemâl-i aşk-ı insan mevt ilendür râh-ı hikmetde
Belî mücrâ kılan hükmün misâlin nakş-ı hâtemdür
Bahâr eyyâmı girsen lâlezâra hâkün eczâsın
Muhakkar görme kim her zerre bir câm ile bir Cem'dür
Esîr-i nefsdür ehl-i cihân bilmez fenâ kadrin
Fuzûlî terk tevfîki sana ancak müsellemdür
**********
Murabbâ
( Bu murabbâ Leylî dilindendir)
Girîbân oldı rüsvâlığ eliyle çâk dâmen hem
Mana rüsvâlığumda dost hem ta'n etdi düşmen hem
Reh-i aşk içre cân kıldum giriftâr-ı belâ ten hem
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Eger dutsam gamum elden nihân sabr u karârum yoh
Ve ger şerh-i gam-ı pinhânum etsem gam-güsârum yoh
Esîr-i bend ü zindânem elümde ihtiyârum yoh
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Olupdur eşk-i hûn-âb ile gül-gûn çehre-i zerdüm
Yanupdur âteş-i hicrâna cân-ı derd-perverdüm
Cefâ-yı çerh-i kec-reftâr elinden var min derdüm
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Gehî şevk-i visâl ü geh belâ-yı hecr ile zârem
Özüm hem bilmezem derdüm nedür men niçe bîmârem
Gam-ı aşk içre bir dermânı yoh derde giriftârem
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Cüdâ senden belâ vü derd-i hicrân ile dutdum hû
Kılur her dem mana bîdâd derd ayru belâ ayru
Belâ vü derde düşdüm rûzgârum beyle hâlüm bu
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Tabîb-i akla çok izhâr kıldum derd-i pinhânı
Men-i bîmâra kat'â olmadı bir sıhhat imkânı
Ezelden var min derdüm ki yohdur hiç dermânı
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
Fuzûlî her zaman bir ta'n ile bağrum kılursen kan
Aceb bilmez misen kim aşkdan geçmek degül âsân
Bilürsen düşmişem bir derde kim yohdur ana dermân
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen
**********
Gazel
Buldu kûyunda devâ derd-i dil-i bîmârumuz
Sen ağasan biz kuluz kûyundadur tîmârumuz
Zâhidâ gör sîne-i çâki şu'lesin bizden sakın
Bir ocağuz biz ki sûzandur derü dîvârumuz
Nola ger olduysa fânî Kûhken men bâkîyem
Işka bizdendür bekâ yohdur yoh olmak varumuz
Gülşen-i gam nahliyüz perverde âb-ı dîdeden
Dağlar berg âh-ı âteş-bârumuzdur bârumuz
Ehl-i terküz kulıyuz oldur bize candan azîz
Yûsuf ise hôd-fürûş anunla yoh bâzarumuz
Eşkümüz girdâb-ı âlî ömrümüz bünyâdı pest
Gör ne alçak dirlik ile çizginür pergârumuz
Ey Fuzûlî cevr-i yâr ü ta'ne-i ağyârdan
Var yüz min gam bu hem bir gam ki yoh gam-hârumuz
**********
Gazel
Can verme gam-ı aşka ki aşk âfet-i candur
Aşk âfet-i can olduğu meşhûr-i cihandur
Sûd isteme sevdâ-yı gam-ı akşda hergiz
Kim hâsıl-ı sevdâ-yı gam-ı aşk ziyandur
Her ebrû-yı ham katlüne bir hançer-i hun-rîz
Her zülf-i siyeh kasduna bir ef'i yılandur
Yahşi görünür sûreti meh-veşlerin ammâ
Yahşi nazar ettikte serencâmı yamandur
Aşk içre azâb olduğın andan bilürem kim
Her kimse ki âşıktır işi âh ü figândur
Yâd etme kara gözlülerin merdüm-i çeşmin
Merdüm deyip aldanma ki, içtikleri kandur
Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var
Aldanma ki şâir sözi elbette yalandur
**********
Gazel
Cânumun cism ile zevk-i ittisâli kalmadı
Ah kim sensiz dirilmek ihtimâli kalmadı
Şükr lillah baht yâr oldu yetürdüm tîğüne
Başumun bir kılca boynumda vebâli kalmadı
İstedüm ol mâha arz-ı hâl edem hayret mana
Öyle gâlib oldu kim bir söz mecâli kalmadı
Bilmezem hâlün hayâlin handa tasvîr eyleyüm
Dağdan bir ten ü cânumda hâli kalmadı
Her kimi gördünse gam üftâdesi dutdun elin
Veh ki menden gayrı bir gam pâyimâli kalmadı
Ey hoş ol ser-mest kim gönlünde zevk-i bâdeden
Âhıret endîşesi dünya hayâli kalmadı
Âferîn ey câm ki sildüm gönül âyînesin
Hâtır-ı pâkümde dünyânun melâli kalmadı
Dürd-nisbet bâyimâl-i kayddür her kim var
Bezm-i dehr içre harîf-i lâ'übâli kalmadı
Gör Fuzûlî ışk tuğyânın 'adem mülkün gözet
Azm-i künc et kim hevânun i'tidâli kalmadı
**********
Gazel
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab'ınde meyl
Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvânın sever
Başa dem düştükçe taksîr eylemez eyler meded
Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever
Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi
Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever
Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ
Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever
Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
Kim ki bir ser-mest sâkî lâ'l-i handânın sever
N'olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb
Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever
**********
Gazel
Dehenin derdüme dermân dediler cânânum
Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun
Olsa mahbûblarun ışkı cehennem sebebi
Hûr u gılmânı kalur kendüsine Rıdvân'un
Geçdi meyhâneden il mest-i mey-i ışkun olup
Ne meleksen ki harâb etdün evin şeytânun
Urmazam sıhhat içün merhem ohun yarasına
İsterem çıhmaya zevk-i elem-i peykânun
Ne bilür ohumayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
Yere gökden ne içün indügini Kur'ân'un
Yerden ey dil göge kovmuşdu sirişküm melegi
Anda hem koymayacakdur oları efgânum
Ey Fuzûlî oluben garka-i girdâb-ı cünûn
Gör ne kahrın çekerem döne döne devrânun
**********
Gazel
Demiş her goncaya âşıklığum râzın sabâ derler
İl ağzın dutmak olmaz korharam ey gül sana derler
Esîr-i derd-i ışk u mest -i câm-ı hüsn çok amma
Bizüz meşhur olan olan Leylî sana Mecnûn mana derler
Senün mihr ü vefâ gösterdüğün ağyâra çok gördüm
Galatdur kim seni bî-mihr okurlar bî-vefâ derler
Sana derler büt-i Çin zülfüne zünnâr söylerler
Zihî îmanı yoklar küfr söylerler hatâ derler
Mana derlerdi evvel bir melekdür sevdüğün hâlâ
Görenler sen fakîre gökden inmiş bir belâ derler
Marîz-i ışk ukd-i zülfün eyler ârzû zîrâ
Mu'âlicler bu mühlik derde müşkildür devâ derler
Fuzûlî âşıka anlar ki derler terk- i ışk eyle
Demezler mi hatâ tağyir kıl hükm-i kazâ derler
**********
Gazel
Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn
Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli' zebûn
Sâye-i ümmîd zâ'il âfitâb-ı şevk germ
Rütbe-i idbâr âlî pâye-i tedbîr dûn
Akl dun-himmet sadâ-yı tâ'ne yer yerden bülend
Baht kem-şefkat belâ-yı ışk gün günden füzûn
Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr
Men harîf-i sâde-levh ü dehr pür-nakş-ı füsûn
Her sehî-kad cilvesi bir seyl-i tûfân-ı belâ
Her hilâl-ebrû kaşı bir ser-hat-ı meşk-i cünûn
Yelde berg-i lâle tek temkîn-i dâniş bî-sebât
Suda aks-i serv tek te'sir-i devlet vâj-gûn
Ser-had-i matlûba pür-mihnet tarîk-i imtihân
Menzil-i maksûda pür-âsîb râh-ı âzmûn
Şâhid-i maksad nevâ-yı çeng tek perde-nişîn
Sâğar-ı işret habâb-ı sâf-ı sahbâ tek nigûn
Tefrika hâsıl tarîk-i mülk-i cem'iyyet mahûf
Ah bilmen neyleyem yoh bir muvâfık reh-nümûn
Çihre-i zerdin Fuzûlî'nün dutupdur eşk-i âl
Gör ana ne rengler geçmiş sipihr-i nîl-gûn
**********
Gazel
Dôstum âlem senünçün ger olur düşmen mana
Gam degül zîrâ yetersen dôst ancak sen mana
Işka saldum men meni pend almayub bir dôsttan
Hîç düşmen eylemez anı kim etdüm men mana
Cân ü ten oldukça menden derd ü dâğ eksük degül
Çıksa cân hâk olsa ten nî cân gerek nî ten mana
Vasl kadrin bilmedüm fürkat belâsın çekmeden
Zulmet-i hecr etdi çok târîk işi rûşen mana
Dûd ü ahkerdir man serv ile gül ey bâğ-bân
Neylerem men gülşeni gülşen sana külhan mana
Gamze tîğin çekdi ol mâh olma gâfil ey gönül
Kim mukarrerdür bugün ölmek sana şîven mana
Ey Fuzûlî çıksa cân çıkmam tarîk-i ışkdan
Reh-güzâr-ı ehl-i ışk içre kılın medfen mana
**********
Gazel
Dün gönül dilbere şehr-i gam-ı pinhân etdi
Cem' iken gönlünü bir pâre perîşân etdi
Yer dutam derdi gönül nâle ile kûyunda
Yetmedi bir yere her nice ki efgân etdi
Va'de verdi cigerüm kanın içe müjgânun
İntizâ ile bu hasret cigerüm kan etdi
Gamze yiğiyle gözün gönlümü yüz pâre kılup
Her birin bir hedef-i nâvek-i müjgân etdi
Kıldı mihrâbakaşun fikri fakîhi mâ'il
Gör nice kâfir ola va'z müselmân etdi
Göreyin çoh yaşasun dîde ki merdümlük edüp
Gam hücûmunda meni eşk ile pinhân etdi
Ey ecel cân tama'ın kılma Fuzûlî'den kim
Bir kemân-ebrûya çohdan anı kurbân etdi
**********
Gazel
Ey firâk-i leb-i cânân ciğerim hûn ettin
Çihre-i zerdimi hûn-âb ile gül-gûn ettin
Ciğerim kanını gözyaşına döktün ey dil
Vara vara anı Kulzüm bunu Ceyhun ettin
Nice hüsn ile seni Leylî'ye nisbet kılayım
Bilmedin kadrimi terk-i ben-i Mecnûn ettin
Söyledin kim tutarım şâd gönüllerde makâm
Şâd iken bu söz ile gönlümü mahzûn ettin
Ahd kıldın ki cefâ kesmeyen âşıkdan
Âşık-ı va’de-i ihsân ile memnûn ettin
Cür’a cür’a mey içip zîb-i cemâl arturdun
Zerre zerre gözümün nûrun efzûn ettin
Ey Fuzûlî akıdıp seyl-i sirişk ağlayalı
Aşk ehline figân etmeği kânûn ettin
**********
Gazel
Ey giyip gülgûn demâdem azm-i cevlân eyleyen
Her taraf cevlân edip döndükçe yüz kan eyleyen
Ey beni mahrum edip bezm-i visâlinden müdâm
Gayri, hân-ı iltifatı üzre mihmân eyleyen!
Ey demadem reşk tiğiyle benim kanım döküp
Mey içip ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen.
Bunca kim efgaanımı ey mâh, işittin giceler
Dimedin bir gice; ''Kimdir bunca efgaan eyleyen.''
Aşk derdiyle olur aşık mizâcı müstakîm
Düşmenimdir dostlar, bu derde derman eyleyen.
Derd-i hicrân, natüvan etmiş Fuzûlî hasteyi,
Yok mudur Yâ Rabb devâ-yı derd-i hicrân eyleyen!
******
Gazel
Ey gül ne aceb silsile-i müşg-i terün var
V'ey serv ne hoş cân alıcı işvelerün var
Acıtdı meni acı sözün tünd nigâhun
Ey nahl-i melâhat ne belâ telh berün var
Peykânları ile doludur çeşm-i pür-âbum
Ey bahr sağınma senün ancak güherün var
Ol seng-dile nâle vü zârun eser etmiş
Ey dil sana bu zevk yeter tâ eserün var
Işk içre gönül deme ki men bî-hodem ancak
Ey gâfil özünden senün ancak haberün var
Çün bahduğunun gamze ile bağrın ezersen
Her kime ki bahmazsan anunla nazarun var
Işk ehline ol mâh Fuzûlî nazar etmiş
Sen hem özünü göster eğer bir hünerün var
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnun dilindendir)
Ey hoş günler ki men hem-râz idim cânân ile
Ni'met-i vaslın görüp nâzın çekerdim cân ile
Görmemişdi gülşen-i ayşım hazân-ı tefrikâ
Olmamışdı tîre eyyâmım şeb-i hicrân ile
Meh-veşimden dostlar devran cüdâ ister meni
Düşmenimdir hîç bilmen n'etmişem devrân ile
Yetse ger âşıkların eflâke efgânı ne sûd
Yetmek olmaz mâh-veşler vaslına efgân ile
Yaşırıp saklardım elden dâğ-ı hicrânın eğer
Etmek olsaydı müdârâ dîde-i giryân ile
Zevkden dîbâce bağlandı kitâb-ı ömrüme
Koymadı devran geçe evkâtım ol ünvân ile
Ey Fuzûlî ahter-i bahtım müsaid olmadı
Kim olam bir dem mukârin ol meh-i tâbân ile
**********
Gazel
Ey hoş ol mest ki bilmez gam-ı âlem ne imiş
Ne çeker âlem içün gam ne bilür gam ne imiş
Bir perî silsile-i ışkına düşdüm nâ-geh
Şimdi bildüm sebeb-i hılkat-ı Âdem ne imiş
Vâ'iz evsâf-ı cehennem okur ey ehl-i verâ'
Var anun meclisine gör ki cehennem ne imiş
Oku gögsümden ötüp kalmış imiş peykânı
Âh bildüm sebeb-i âh-ı demâdem ne imiş
Ey Fuzûlî meze-i sâkî vü sahbâ bildün
Tevbe kıl tâ bilesen zark u rîya ne imiş
**********
Gazel
Ey kemân-ebrû şehîd-i nâvek-i müjgânunam
Bulmuşam feyz ü nazar senden senin kurbanunam
Kâkülün târına peyvend itmişem can riştesin
Başun içün bir terahhum kıl ki ser gerdanunam
Nola kılsam terk-i mey minnet kılup zahidlere
Neylerem mey neş'esin men kim senün hayranunam
Şâne-veş yüz nâvek-i gam sanculuptur canuna
Tâ esir-i halka-i giyû-yi müşg-efşânunam
El çeküp kat'-ı nazar kılmış ilacumdan tabip
Bildi güyâ kim harâb-ı nergiz-i fettânunam
Câna meylün var ise hükm eyle teslîm eyleyem
Şâh senin men senün bir bende-i fermânunam
Gonce kılmaz şâd gül açmaz duulmış gönlümü
Ârzû-mend-i ruh-ı al u leb-i handanunam
Kan idüp bağrum işüm âh itme her dem ey felek
Hürmetün dut bir iki gün kim senin mihmânunam
Ey Fuzûlî ateş-i âh ile yandurdun beni
Galiba sandun ki şem'-i külbe-i ahzânunam
**********
Gazel
(Bu gazel Leylî dilindendir)
Ey kılan şeydâ meni menden bu istiğnâ nedür
Nişe sormazsen ki ahvâl-i dil-i şeydâ nedür
Ger mana halk içre pervâ kılmazsan ma'zûrsen
Bu ki tenhâlığda kılmazsen mana pervâ nedür
Sehldür ger bilmeyüp hâlüm terahhum kılmasan
Hâlümi bilmek tegâfül eylemek amdâ nedür
Gül temennâsında derler bülbülün gavgâların
Çün güli gördükte kılmaz meyl bu gavgâ nedür
Ol perî mutlak men-i rüsvâya kılmaz iltifât
Ey Fuzûlî bilmezem cürm-i men-i rüsvâ nedür
**********
Gazel
(Bu gazel Leylî dilindendir)
Ey kılan şeydâ meni menden bu istiğnâ nedür
Nişe sormazsen ki ahvâl-i dil-i şeydâ nedür
Ger mana halk içre pervâ kılmazsan ma'zûrsen
Bu ki tenhâlığda kılmazsen mana pervâ nedür
Sehldür ger bilmeyüp hâlüm terahhum kılmasan
Hâlümi bilmek tegâfül eylemek amdâ nedür
Gül temennâsında derler bülbülün gavgâların
Çün güli gördükte kılmaz meyl bu gavgâ nedür
Ol perî mutlak men-i rüsvâya kılmaz iltifât
Ey Fuzûlî bilmezem cürm-i men-i rüsvâ nedür
**********
Gazel
Ey melek sîma ki senden özge hayrandur sana
Hak bilür insân demez her kim ki insandur sana
Vermeyen cânın şana bulmaz hayât-ı câvidan
Zinde-i câvid ana derler ki kurbandur sana
Âlemi pervâne-i şem'-i cemâlün kıldı ışk
Cân-ı âlemsin fidâ her lâhza min candur sana
Âşıka şevkunla cân vermek inen müşkil değil
Çün Mesîh-i vaktsen cân vermek âsandur sana
Çıkma yârum geceler ağyar ta'nından sakın
Sen meh-i evc-i melâhetsen bu noksandur sana
Pâdişâhum zulm edüb âşık seni zâlim demiş
Hûb olanlar yaman gelmez bu bühtandur sana
Ey Fuzûlî hûb olanlardan tegâfüldür yaman
Ger cefâ hem gelse anlardan bir ihsandur sana
**********
Gazel
Ey meh menümle dôslarum düşmen eyledün
Düşmen hem eylemez bu işi kim sen eyledün
Peykanlarunla doldu tenüm âferîn sana
Bîdâd çekmege tenümi âhen eyledün
Tahsin sana ki gönlüm evin tîre koymadun
Her zahm-ı nâvekün ana bir revzen eyledün
Olsun ziyâde rif'atün ey âh-ı âteşîn
Mihnet-serâmuzı bu gece rûşen eyledün
Eksülmesün terâvetün ey eşk-i lâle-gûn
Gül ügl damup makâmumuzı gülşen eyledün
Can çıhsa menzil etmege ev dut habâbdan
Ey göz yaşı ki kasd-i binâ-yı ten eyledün
Mümkin degül cihânda Fuzûlî ikametün
Bîhûde sen bu merhaleyi mesken eyledün
**********
Gazel
Ey melek sîma ki senden özge hayrandur sana
Hak bilür insân demez her kim ki insandur sana
Vermeyen cânın şana bulmaz hayât-ı câvidan
Zinde-i câvid ana derler ki kurbandur sana
Âlemi pervâne-i şem'-i cemâlün kıldı ışk
Cân-ı âlemsin fidâ her lâhza min candur sana
Âşıka şevkunla cân vermek inen müşkil değil
Çün Mesîh-i vaktsen cân vermek âsandur sana
Çıkma yârum geceler ağyar ta'nından sakın
Sen meh-i evc-i melâhetsen bu noksandur sana
Pâdişâhum zulm edüb âşık seni zâlim demiş
Hûb olanlar yaman gelmez bu bühtandur sana
Ey Fuzûlî hûb olanlardan tegâfüldür yaman
Ger cefâ hem gelse anlardan bir ihsandur sana
**********
Gazel
Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün
Zülf ü ruh çekdün velî tâb u terâvet vermedün
Işk sevdâsından ey nâsih meni men' eyledün
Yoh imiş aklın mana yahşi nasîhat vermedün
Dün ki fursat düşdü hâk-i dergehünden kâm alam
N'oldu ey göz yaşı göz açmağa fursat vermedün
Göz yumup âlemde isterdüm açam ruhsâruna
Cânum aldun göz yumup açınca möhlet vermedün
Bu mıdur rahmün ki hâlün eyler iken kasd-i cân
Çıhdı hattun kim anı men'e de ruhsât vermedün
Verme hüsn ehline yâ Rab kudret-i resm-i cefâ
Çün vefâ çekmekde ışk ehline tâkat vermedün
Ey Fuzûlî öldün efgân etmedün rahmet sana
Rahm kıldun halka efgânunla zahmet vermedün
**********
Gazel
Eyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünya nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey ü sahba nedür
Gerçi cânândan dîl-i şeyda içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dîl-i şeyda nedür
Vasldan çün âşıkı müstağnî eyler bir visal
Âşıka mâşukdan her dem bu istiğna nedür
Hikmet-i dünya vü mâfiha bilen ârif degül
Ârif oldur bilmeye dünya vü mâfiha nedür
Âh u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi
Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür
**********
Gazel
Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kara yazmışlar
Bu mazmûn ile hat ol sahfa-i ruhsâra yazmışlar
Havâs-ı hâk-i pâyun şerhini tahkîk edüp merdüm
Gubâr ilen beyâz-ı dîde-i bîdâra yazmışlar
Gülistân-ı ser-i kûyun sıfâtın bâb bâb ey gül
Hat-ı reyhân ile cedvel çeküp gülzâra yazmışlar
İki satr eyleyüp ol ii mey-gun lâ'ller vasfın
Görenler her birin bir çeşm-i gevher-bâra yazmışlar
Girüp büt-hâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksiz
Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâra yazmışlar
Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî
Mana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar
Etibbâ nusha-i dermân yazanda ehl-i emrâza
Perî-veşler lebin em dib men-i bîmâra yazmışlar*
Yazanda Vâmık u Ferhâd ü Mecnun vasfın ehl-i derd
Fuzûlî adını gördüm ser-i tûmara yazmışlar
**********
Gazel
(Bu Gazel Leyli Dilindendir)
Felek ayırdı meni cevr ile cânânımdan
Hazer etmez mi acep nâle vü efgânımdan
Oda yandırmasa bir şu'le ile nüh feleği
Ne biter âteş-i âh-ı dil-i sûzanımdan
Gam-ı pinhan meni öldürdü bu hem bir gam kim
Gül-ruhum olmadı âgeh gam-ı pinhânımdan
Âh idi hem-nefesim âh ki ol hem âhir
Çıkdı ikrâh kılıp külbe-i ahzânımdan
Men ne hâcet ki kılam dâğ-ı nihânım şerhin
Âkibet zâhir olur çâk-i girîbânımdan
Hak bilir yâr değil cân ü dilimden gâib
N'ola ger gâib ise dîde-i giryânımdan
Cân eğer çıksa tenimden eser-i mihri ile
Eser-i mihri sağınman ki çıkar canımdan
Lutf edipsen meğer ey bâd bu günden beyle
Veresen bir haber ol serv-i hırâmanımdan
Ey Fuzûlî gam-ı hicr ile perîşandır hâl
Kimse âgâh değil hâl-i perîşânımdan
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnun dilindendir)
Fesâd-ı aşkı tâ gördüm salâh-ı akldan dûrem
Meni rüsvâ görüp ayb etme ey nâsih ki ma'zûrem
Eğer çâk-i girîbân eylesem men' eylemen çün men
Metâ-ı nengden ârî libâs-ı ârdan ûrem
Men ü sahrâ-yı vahşet menzil etmen âfiyet küncün
Esîr-i dâm-ı zulmet olmazem çün tâlib-i nûrem
Temerrüd akl fermânından etsem dostlar billâh
Meni re'yimle sanman aşk sultânına me'mûrem
Mana kim ta'ne eyler kim nasîhat ehl-i âlemden
Hoşem kim i'tibâr-ı aşk ile her dilde mezkûrem
Belâ-yı aşku derd-i dost terkin kılmazem zâhid
Ne müştâk-ı behiştem sen kimi ne tâlib-i hûrem
Hayâl-i çîn-i zülf ü tâk-ı ebrûsuyla zevkim gör
Sanasen haşmet ile Kisrîyem kadr ile Fağfûrem
Garaz bir ad imiş âlemde men hem eyledim bir ad
Bihamdillâh Fuzûlî rind ü rüsvâlıkda meşhûrem
**********
Gazel
Gamze peykânın gözün men mübtelâdan sahlamaz
Sarf eder ehl-i nazar nakdin gedâdan sahlamaz
Dil n'ider yanımda çün kılmaz meni gamdan halâs
Çekmen ola ta'vîz bârın kim belâdan sahlamaz
Câna cismüm ol hadeng-i gamzeden olmaz penâh
Hîç cevşen kimseyi tîr-i kazâdan sahlamaz
Işkdan bir dem dil-i sûzânı dûr etmez felek
Veh nice fânûsdur şem'i hevâdan sahlamaz
Âlemi şeyda kılur ger olsa hem gözden nihân
Her perî-veş kim ser-i zülfün sabâdan sahlamaz
Eylerem bî-hôd fegân gördükçe kûyun itlerin
Âşinâ derd-i nihânın âşinâdan sahlamaz
Bî-sebep sanman Fuzûlî'nün melâmet çekdügin
Bî-haberdür meşrebin ehl-i riyâdan sahlamaz
**********
Gazel
Gönülde bin gâmım vardır ki pinhân eylemek olmaz
Bu hem bir gam ki il ta'nından efgân eylemek olmaz
Ne müşkil derd olursa bulunur âlemde dermânı
Ne müşkil der imiş aşkın ki dermân eylemek olmaz
Fena mülküne çok azm etme ey dil çekme zahmet kim
Bu tedbîr ile def'i derd-i hicrân eylemek olmaz
Sakın gönlüm yıkarsın pendden dem urma ey nâsih
Hevâ-yi nefs ile bir mülkü vîran eylemek olmaz
Dehânın üzre lâ'lin istemiş dil def-i müşkildir
Görünmez hiç cürmü yok yere kan eylemek olmaz
Du'âlar eylerim benden yana bir dem güzâr etmez
Ne çâre sihr ile servi hırâman eylemek olmaz
Fuzûlî âlem-i kayd içre sen dem urma aşkından
Kemâl-i cehl ile da'vây-i irfân eylemek olmaz
**********
Murabbâ
Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem
Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem
Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok
Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok
Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme
İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır
Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir
Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle
Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle
Gel Allah'ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır
Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır
Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
**********
Gazel
Gûşe-i ebrûlarından çeşm-i câdûlar mıdur
Yohsa girmiş yaya tîr-endâz hindûlar mıdur
Ikd-ı şebnemdür gül-i ter üzre yâ hod her taraf
Katre katre terden ol ruhsâr üzre sular mıdur
İki ejderdür ki bir genc üzer baş kyomuş yatar
Yâ müselsel ârızun devrinde gîsûlar mıdur
Eşk-i çeşmümdür ser-i zülfün hayâliyle müdâm
Yâ düzülmüş rişte-i müşg üzre lu'lû'lar mıdur
Sen misen ancak Fuzûlî beyle hûblar mâ'ili
Yohsa ışk ehli kamu sen tek belâ-cûlar mıdur
**********
Hançer Kasidesi
KASÎDE DER MEDH-İ HAZRET-İ FAHR-İ KÂİNÂT
Çeker bî-rahmlar yanında her sa’at zebân hancer
Günahım sâbit eyler ölmegim hâtır-nişan hancer
Zülâl-i valsına leb-teşneyim bir Türk-i bed-hûyun
Kim andan katre-i âb istesem tartar revân hancer
Verir pervâne öz cânın sana çün ihtiyâr ile
Ne hacet şu’leden ey şem’ çekmek her zamân hancer
Hazer kıl gezme çok pervâsız ey bülbül ki katlin’ çin
Dikenden dâmeni altında kılmış gül nihan hancer
Müjen kanım döküp gamzen alır cânım aceb sanma
İşitir döksen kan ok âdetidir alsa can hancer
Kaşınla gözlerindir her taraf yatar nizâ üzre
Çekiptir birbirine iki ser-hoş Türkman hancer
Hayâl-i gamzen ile bes ki râhat gitti cismimden
Sanarsın pehlû-yi canımdadır her üstühan hancer
İletsem hançerin şevkini kabre her bahâr olgaç
Olur sebze yerine hâk-i kabrimden ayan hancer
Kocar zerrin kemerle belin veh bu ne tâli’dir
Ki altın kuvvetiyle böyle olmuş kâm-rân hancer
Hayâli gözdedir kirpiklerin depretme ey merdüm
Edeb şartı degil mihmâna çekmek mîz-bân hancer
Göz açıp bû-sitâna hatt-i sebzinsiz nazar kılsam
Görünür gözlerime sebze-i her bû-sitan hancer
Dehânın yok demişler söyle bu güftâr kandandır
Belin peydâ değildi kanda tutmuştur mekân hancer
Muhal-i akldır kim ola müjgânın kimi hunî
Eger üstâd elinden su yerine içse kan hancer
Ruh-i zerdim salıptır hancerin gözgüsüne aksin
Veyâ simin bilekte tuttuğundur zer-nişan hancer
Zebân-i tîz ile ortaya girmiş muttasıl gûyâ
Olam der mâdih-i Peygam-ber-i Âhir-zemân hancer
Şeh-en-şâhî ki tîğ-i âb-darı zâhir oldukda
Elinden saldı Husrev nîze vü Nûşirevân hancer
Yemen’den baş çekende mehçe-i râyât-i ikbâli
Bıraktı tîre toprağa şeh-i Hindû-sitân hancer
Saf-ârâ-yi mesaff-i Bedr’dir izhâr-i mu’cizde
Şikâf-i perniyân-i Bedr için kılmış nişân hancer
Adû-yi câhının kat’-i hayâtiyçin çeker her ay
Gılâf-i lâciverdîden hilâl-i âs-man hancer
Seher-feyzî ki dün tek tîre kılmazdı dil-i sâfın
Güneş tek kasdına çekseydi bin nâ-mihr-bân hancer
Sâhi-tâb’i ki ruhsârı siper tek çin bırakmazdı
Eger kasdına çekseydi kamu ehl-i cihan hancer
Olurdu dîde-i bed-bîne izhâr-i nübüvvette
Anun gönderdiği her nâme-i mu’ciz-beyân hancer
Gazâlarda du’â-yi cevşenine çâre kılmazdı
Özün her nice kılsa tecrübe tîr imtihan hancer
Eyâ Şâhî ki dâ’im hancer-i şer’in nizâmiyçin
Çekiptir bin şeh-en-şeh tîğ ü bin sâhib-kıran hancer
Eger nâmus-i şer’in olmasaydı halka müstevlî
Ne bir pür-dil çekerdi tîğ ü ne bir pehlevân hancer
Nâkiz-i hükmünün kat’-i fesâdiyçin eliflerden
Kelâmu’llah bî-hadd tîğ çekmiş bî-kerân hancer
Münâfık edebilmez şer’ine medhal ki çevrende
Melâ’ik perr ü bâlin görse eylerdi gümân hancer
Bi-hamdi’llâh ki hâlâ dîde-i bed-hâha na’tinden
Fuzûlî nazmının her satrıdır bir cân-sitân hancer
Zebân-i hâmesi isbât-i i’câzında küffâre
Gehî dil-dûz nâvek gösterir geh hun-feşân hancer
Şefî’ül-müznibînâ mahşer eyyâmı ki dûzahdan
Çeker her şu’le mücrim kasdına bir bî-emân hancer
Budur ümmîd kim mahfûz olam hısn-ı penâhında
Gılâf içre nitekim saklanır görmez ziyan hancer
**********
Gazel
Hansı gülşen gülbüni serv-i hırâmânunca var
Hansı gülbün üzre gonce la’l-i handânunca var
Hansı gülzâr içre bir gül açılur hüsnün kimi
Hansı gül bergi leb-i la’l-i dür-efşânunca var
Hansı bağun var bir nahli kadün tek bâr-ver
Hansı nahlün hasılı sib-i zenahdânunca var
Hansı hûni sen kimi cellada olmuşdur esir
Hansı celladun kılıcı nevk-i müjgânunca var
Hansı bezm olmış münevver bir kadün tek şem’den
Hansı şem’ün şu’lesi ruhsâr-ı tabânunca var
Hansı yerde tapılur nisbet sana bir genc-i hüsn
Hansı gencün ejderi zülf-i perişânunca var
Hansı gülşen bülbülin derler Fuzûlî sen kimi
Hansı bülbül nâlesi feryâd-u efgânunca var
**********
Murabbâ
(Bu murabbâ Mecnun dilindendir)
Gayr ile her dem nedür seyr-i gülistân etdüğün
Bezm edüp halvet kılıp yüz lütf u ihsân etdüğün
Ahd bünyâdın mürüvvetdür mi virân etdüğün
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Lahza lahza müddeî pendin dür-i gûş eyledün
Kana kana gayr câm-ı şevkini nûş eyledün
Vara vara ahd ü peymânı ferâmuş eyledün
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Gayre salup mihrüni bizden savutdun âkıbet
Terk-i mihr etdün tarîk-i zulm dutdun âkıbet
Ahdler peymân etmişdün unutdun âkıbet
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Cürmümüz n'oldı ki bizden eyledün bîzârlığ
Biz gamun çekdük sen etdün özgeye gam-hârlığ
Sizde âdet bu mıdur böyle olur mı yârlığ
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Çerh tek bed-mihrliğ resmini bünyâd eyledün
Yahşi adun var iken dündün yaman âd eyledün
Döne döne bizi gam-nâk özgeni şâd eyledün
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Gönlümüz minba'd zülfünçün perîşân olmasun
Bağrumuz la'lün hevâsiyle dahi kan olmasun
Bî-vefâsen çeşmümüz yâdunla giryân olmasun
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
Vâ'de-i vasl ile aldun sabrumuz ârâmumuz
olmadı bir gün visâlünden müyesser kâmumuz
Geçdi hecr ile Fuzûlî'den beter eyyâmumuz
Hanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün
**********
Gazel
Hâsılum yoh ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazum yoh reh-i ışkuna fenâdan gayrı
Hey-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismümde hevâdan gayrı
Perde çek dîdeme hicrân günü ey kanlu yaşum
Ki gözüm görmeye ol mâh-likâdan gayrı
Yetdi bî-keslügüm ol gayete kim çevremde
Kimse yoh çizgine girdâb-ı belâdan gayrı
Ne yanar kimse mana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayrı
Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl
Koymadı hîç imâret bu binâdan gayrı
Bezm-i ışk içre Fuzûlî nice âh eylemeyüm
Ne temettü' bulunur neyde sadâdan gayrı
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnûn dilindendir)
Hayâl ile tesellîdir gönül meyl-i visâl etmez
Gönülden taşra bire yâr olduğın âşık hayâl etmez
Hakîkî aşk çün müstevcib-i noksân degül mutlak
Özin ehl-i hakîkat vâlih-i hüsn ü cemâl etmez
Kemâl-i aşk tâlib muhterizdür hüsn-i sûretden
Ki kayd-i hüsn-i sûret âşıkı sâhib-kemâl etmez
Delîl-i cehldür aşk ehline sûret-perest olmak
Ki âkîl iftirâkı mümkin ile ittisâl etmez
Gönülde dost temkin bulsa olmaz gözde cevlânı
Mahabbet sâbit olsa öz yerinden intikâl etmez
Sevâd-ı mâsivâdan levh-i dil hâlî gerek dâim
Muvahhid safha-i idrâki nakş-ı hatt u hâl etmez
İrâdet zâyi' etmez ehl-i ma'nî sûrete hergiz
Hakîkat cevherin cehl-i mecâza pây-mâl etmez
Mukayyed olmaz ehl-i sûretün rengine hâl ehli
Fuzûlî kim mukayyeddür meger idrâk-i hâl etmez
**********
Gazel
Her gören ayb etdi âb-ı dîde-i giryânumı
Eyledüm tahkîk görmüş kimse yoh cânânumı
Lâhza lâhza hûblar gördüm ki dil kasdındadur
Pâre pâre eylerem men hem dil-i sûzânumı
Çoh yetürme göklere efgânum ey kâfir sakın
İncinür nâ-geh Mesîhâ işidüp efgânumı
Kılma her sâ'at meni rusvâ-yı halk ey berk-i âh
Eyleme rûşen şeb-i gam külbe-i ahzânumı
Çıhma ey dîvâne bâzâr-ı melâmetden deyu
Muttasıl çâk-i girîbanum dutar dâmânumı
Hansı bütdür bilmezem îmânumı garet kılan
Sende îmân yoh ki sen aldun diyem îmânumı
Ey Fuzûlî câna yetmişdüm gönülden şükr kim
Bağladum bir dilbere kurtardum andan cânumı
**********
Gazel
Her kitâba kim leb-i lâ'lün hadîsin yazalar
Rişte-i cân birle ışk ehli anı şîrâzeler
Bu ne sırdur sırr-ı ışkun demeden bir kimseye
Şehre düşmüş men seni sevdüm deyu âvâzeler
Şeyhler meyhâneden yüz dönderürler mescide
Bî-tarîkatlar gerek kim doğru yoldan azalar
Çâkler gögsümde sanman kim açupdur tîğ-i ışk
Gönlümün şehrine mihrün girmege devrâzeler
Ey Fuzûlî yâr eger cevr etse andan incime
Yâr cevri âşıka her dem mahabbet tâzeler
**********
Gazel
Hicrân ile yanar geceler rişte-i cânum
Rûşen ola ey şem' sana sûz-i nihânum
Bir şem'-i şebistân-ı belâyem ki degül kem
Tâ men diriyem sûz-ı dil eşk-i revânum
Ey halvetüme şem'-i ruhundan bırahan nûr
Dîdâruna müştâk idi çeşm-i nigerânum
Sensiz geceler âh u fegânum meh işitdi
Ey meh sana hem yetdi ola âh u fegânum
Câna ne revâdur ki çeküp tîğ-i demâdem
Gamzen söke cismüm dile bağrum içe kanum
Hem-reng-i lebündür deyu kat'-ı nazar etmez
Hun-ı cigerümden müje-i eşk-feşânum
Pinhânî âleme fâş oldu Fuzûlî
Yâ Rab ki menüm şem' kimi yana zebânum
**********
Gazel
(Bu gazel Leylî dilindendir)
Hilâf-ı re'yüm ile ey felek medâr etdün
Meni gül ister iken mübtelâ-yı hâr etdün
Mürûr-ı ömrde bir dönmedün murâdum ile
Döne döne mana zulm etmeği şi'âr etdün
İhânetümde nedür bilmezem murâdum ile
Azîz-i âlem iken hâr u hâksâr etdün
Ümidvâr idüm evvel ki bir neşât görem
Binâ-yı mihnetümi şimdi üstüvâr etdün
Cefâ eliyle kılup çâk perde-i sabrum
Nihân olan gamumı halka âşikâr etdün
Bir özgeni mana yâr eylemekdesen gûyâ
Menümle yâr olanı özge ile yâr etdün
Meger bilindi Fuzûlî sana felek hâli
Ki varını bu cihânun yoh i'tibâr etdün
**********
Gazel
Hoş geldi dün ol aya sirişküm nezâresi
Böyle olur ki âşıkun işler sitâresi
Ey her maraz ilâcına hükm eyleyen tabîb
Bimâr-ı derd-i ışk olanun yoh mu çaresi
Noldu getürmedün ele sad-pâre gönlümü
Vehm eyledün mi el kese bu şîşe pâresi
Çıhmak diler sefîne-i ten cünbiş eyle cân
Deryâ-yi ışkdan ki ademdür kenâresi
Derler ki var Vâmık u Mecnûn aceb degül
Dağılmış ola âteş-ı ışkun şerâresi
Senden hemîşe tîr-i cefâdur mana gelen
Böyle olur mu âşık u ma'şûkun arası
Ey söylenen Fuzûlî'ye ışk içre sabr kıl
Söyle bu merhem ile kimün bitdi yarası
**********
Gazel
Hoşdur ermek ol beden vaslına pîrâhen kimi
Geh el öpmek âsitin tek geh ayağ dâmen kimi
Aks salmaz peykerüm gözgüye bahsam za'fdan
Âlem-i sûretde bir şeydâ bulunmaz men kimi
Cem'dür gönlün senün kim var men tek çohlarun
Men perîşânem ki tapılmaz mana bir sen kimi
Bu çemen gül-ruhlarına derd-i dil kılmaz eser
Yüz dilün var ise hâmûş ol gönül susen kimi
Ger dilersen edesen nezzâre- didâr-ı yâr
Gendüzün görme arada dîdê-i rûşen kimi
Dâmenün doldursa gerdun dürr ile tök ebr tek
Dürr içün telh etme kâmun bahr-i ter-dâmen kimi
Sal nazardan lâ'l hem görsen sirişk-i âl tek
Lâ'l içün her daşa urma başunı ma'den kimi
Kâr-gâh-ı sun'da bir sûret et nakş-ı zamîr
Min hayâlün dutmagıl ser-riştesin sûzen kimi
Göz yaşiyle dâne dâne cem'-i esbâb etme kim
Yele verür dehr anı pâ-mâl edüp hırmen kimi
Behrler seyr eylesen mutlak ter olmaz dâmenün
Ger hevâ-yı ışk ile memlû isen yelken kimi
Handa olsan kapu levhi tek gözet ismet yolun
Açma göz dîvârlardan her eve revzen kimi
Ey Fuzûlî menzil-i maksûda yetmek istesen
Hîç reh-ber yohdürür etvâr-ı müstahsen kimi
**********
Gazel
Hüsnün oldukca füzûn ışk ehli artuk zâr olur
Hüsn her mikdâr olursa ışk ol mikdâr olur
Cennet içün men' eden âşıkları dildârdan
Bilmemiş kim cenneti âşıklarun dîdâr olur
Işk derdinden olur âşık mizâcı müstakîm
Âşıkun derdine dermân etseler bîmâr olur
Zâhid-i bî-hod ne bilsün zevkini ışk ehlinün
Bir aceb meydür mahabbet kim içen hüşyâr olur
Işk sevdasına sarf eyler Fuzûlî ömrünü
Bilmezem bu hâb-ı gafletden kaçan bîdâr olur
**********
Gazel
Kabrüm daşına kim gam odundan zebânedür
Ta'n ohun urma kim hatarı çok nişânedür
Eyler kadeh zamâne gamın def' gâlibâ
Devr-i kadeh muhâlifi devr-i zemânedür
Kaldurdı eşk dün meni ol asitâneden
Kim maksadum menüm dahi ol asitânedür
Vâ'iz sözüne dutma kolak gafîl olma kim
Gaflet uyhusunu sebebi ol fesânedür
Nezr etmişem firâkuna kim yoh nihâyeti
Nakd-i sirişkümi ki tükenmez hızânedür
Can vermeyüm mi gurbete kim bîm-i ta'neden
Yâd-ı vatan fegânuma sensüz bahânedür *
Ey dil hazer kıl âteş-i âhunla yanmasun
Cismüm ki derd kuşlarına âşiyânedür
Menden Fuzûlî isteme eş'âr-ı medh ü zem
Men âşıkam hemîşe sözüm âşıkânedür
**********
Kasîde
KASİDE DER NA’T-İ HAZRET-İ FAHR-İ MEVCÛDÂT
Ne kim sahife-i tedbîre akl eder mastûr
Sağınman anı olur olmaz olmayan makdûr
Hevâ-yi dâr-i vefâ umma her hevâyîden
Kim ol makâmdadır ser-bülend olan Mansûr
Harif-i erre-i gam sanma her kuru ağacı
Ki yazılır Zekeriyyâ adına ol menşur
Dil-i pür âteş-i âşıktır âh-i serd ile hoş
Olur bürûdete mâ’il tabâyi’-i mahrûr
Füsürde zâhid eger âşık-i ciğer-sûza
Refâkat etse yüz yıl zulmetine düşmez nûr
Sağınma bir arada ihtilât kılmak ilen
Tutar mizâc-i karanfil tabi’at-i kâfûr
Hoşum ki aşk ile rüsvâ-yi has ü amım ben
Felek bu şive ile eylemiş beni meşhur
Müdâm nakd-i hevâ hâtırımdadır meknûn
Hamişe fikr-i mahabbet dilimdedir mezkûr
Niçin ki hân-i muhabbet meveddet-i şâhi
Ki halkadır sebeb-i feyz-i kirdigâr-i gafûr
Meh-i sipihr-i nübüvvet Muhammed-i Kureşî
Çerâğ-i şâm-i ebed âf-tâb-i subh-i nüşûr
Şeh-en-şehî ki Süleymân-i mülk-i ma’ni olup
Muti’ oldu ana ins ü cinn ü vahş ü tuyûr
Cihânı açmak için tapşuruldu hazretine
Kelîd-i mahzen-i mahrûsa-i vukûf ü şu’ûr
Yetirdi silsile târ-i hisâb-i hicretine
Üzülmesin diyüben rişte-i sinîn ü şuhûr
Şikest nukre-i halis-‘iyârıma koydu
İyâr-i nukre-i zâtında ihtimâl-i küsûr
Ruh u kadidir olan halvet-i cinân içre
Çerâğ-i meclis-i gılmân ü şem’-i mahfil-i hûr
Ne şek ki akdı bevâdide parmağından su
Bu şerhadır mutazzammın hutût-i mevc-i buhûr
Muhâlif emrinedir bâde kim ayağa düşer
Nazikdir ana kim gûş-mâl alır tanbûr
Eyâ Şehî ki gürûh-i peyem-ber-i mürsel
Behişte basmaz ayak senden almadan destûr
Egerçi hâmeye el urmadın elinde idi
Hat-ı betâlet-i İncil ü nesh-i harf-i Zebûr
Ne söz ki anda senin yok rızâ-yi huddâmın
Kalır serây-i tabî’atta tâ ebed mahsûr
Bırak hicâb nikâbın güzel cemâlinden
Ki tâ göre seni ortada görmeyen nice kûr
Bu mesned içre nice mest-i hâb-i nâz olasın
Erişti subh gel aç imdi nerkis-i mahmûr
Fesâd ehli cihâna bıraktılar feterât
Kıyâmet oldu ne yatmak mecâlidir uru dur
Zamâne muntazır-i iktidâ-yi emrindir
Sözün ne ise yürüt buyruğun ne ise buyur
Fetahtü ayne ricâi bi-seyfike’l-kâhır
Kad istecertü bihi min aduvvike’l-makhûr
Bi-ke’l-melâzu ve ente’l-me’âzu fi’d-dâreyn
Ale’s-sırâti izâ hane li’l-enami ubûr
Recu’tu inneke takza’l-umûr fi-yevmin
Bi-emri rabbüke kad terteci’i ileyke umûr
Lezimtü zeylike ercû rizâke fi’d-dâreyn
Kefâ vüsûku bi-lutfike’l-mevfûr
Şehâ Fuzûlî-i dil-hasteyim bi-hamdi’lliah
Reh-i şeri’atine tâbi emrine me’mur
Olup durur sözümün nazm ü nesri na’tinde
Hemişe gevher-i manzûm ü lü’lü-i mensûr
Fesâhat ahli arasında i’tibârım var
Ne i’tibâr ger olduysa hey’etim mahkur
Özüm hakîr be-gâyet sözüm müfîd velî
Nicük ki hükm misâlinde satrü beyne sutûr
Ümîd var ki tutdukça mülk râh-i nizâm
Ümid var ki taptıkça ahd-i ömr mürûr
Mürur-i ömri senâ-yi Resûl ile geçirem
Ölende edem anı armağan-i ehl-i kubur
**********
Kerbelâ Mersiyesi
Mâh-ı Muharrem oldı şafakdan çıkup hilâl
Kılmış ‘azâ dutup kad-i ham gark-ı eşk-i âl
Evlâd-ı Mustafâya meded kılmamış Fırât
Giçürmesün mi yerlere anı bu infi‘âl
Çokdur hikâyet-i elem-i Şâh-ı Kerbelâ
Elbette çok hikâyet olur mûcib-i melâl
Fehm eylesen gam-ı şühedâ şerhin itmege
Her sebze Kerbelâda çeküpdür zebân-ı hâl
Tecdîd-i mâtem-i şühedâ kıldı rûzgâr
Zâr ağla ey gönül bugün oldukça ihtimâl
Meydân-ı çarhı cilve-geh-i dud-ı âh kıl
Gerdûn-ı dûna kisvet-i mâtem-siyâh kıl
Mâh-ı Muharrem oldı meserret harâmdur
Mâtem bugün şerî‘ate bir ihtirâmdur
Tecdîd-i mâtem-i şühedâ nef‘süz degül
Gaflet-serây-ı dehrde tenbîh-i âmdur
Gavgâ-yı Kerbelâ haberin sehl sanma kim
Nakş-ı vefâ-yı dehre delîl-i tâmdur
Her dürr-i eşk kim saçılur zikr-i Âl ile
Seyyâre-i sipihr-i ulüvv-i makâmdur
Her medd-i âh kim çekilür Ehl-i Beyt içün
Miftâh-ı bâb-ı Ravza-i Dârüsselâmdur
Şâd olmasun bu vâkıadan şâd olan gönül
Bir dem melâl ü gussadan âzâd olan gönül
Tedbîr-i katlî âl-i Abâ kıldun ey felek
Fikr-i galat hayâl-i hatâ kıldun ey felek
Berk-ı sehâb-ı hâdiseden tîğler çeküp
Bir bir havâle-i şühedâ kıldun ey felek
İsmet harem-serâsına hürmet revâ iken
Pâmâl-i hasm-ı bî-ser ü pâ kıldun ey felek
Sahrâ-yı Kerbelâda olan teşne-leblere
Rîk-i revân seyl-i belâ kıldun ey felek
Tahfîf-i kadr-i şer‘den endîşe kılmayup
Evlâd-ı Mustafâya cefâ kıldun ey felek
Bir rahm kılmadun cigeri kan olanlara
Gurbetde rûzgârı perîşân olanlara
Basdukda Kerbelâya kadem Şâh-ı Kerbelâ
Oldı nişân-ı tîr-i sitem Şâh-ı Kerbelâ
Düşmen okına gayr siper görmeyüp revâ
Yakmışdı câna dâğ-ı elem Şâh-ı Kerbelâ
A‘dâ mukâbilinde çekende saf-ı sipâh
Kılmışdı medd-i âh ‘alem Şâh-ı Kerbelâ
Dûd-ı dil-i pür-âteş-i ehl-i nezâreden
İtmişdi perde-dâr-ı harem Şâh-ı Kerbelâ
Oldukça ömri râhat-ı dil görmeyüp demî
Olmış hemîşe hem-dem-i gam Şâh-ı Kerbelâ
Yâ Şâh-ı Kerbelâ ne revâ bunca gam sana
Derd-i dem-â-dem ü elem-i dem-be-dem sana
Ey derd-perver-i elem-i Kerbelâ Hüseyn
Vây Kerbelâ belâlarına mübtelâ Hüseyn
Gam pâre pâre bağrunı yandurdı dâğla
Ey lâle-i hadîka-i Âl-i Abâ Hüseyn
Tîğ-i cefâ ile bedenün oldı çâk çâk
Ey bûstân-ı sebze-i tîğ-i cefâ Hüseyn
Yakdı vücûdunı gam-ı zulmet-serây-ı dehr
Ey şem‘-i bezm-i bâr-geh-i Kibriyâ Hüseyn
Devr-i felek içürdi sana kana kana kan
Ey teşne-i harâret-i berk-ı belâ Hüseyn
Yâd it Fuzûlî âl-i Abâ hâlin eyle âh
Kim berk-ı âh ilen yakılur hırmen-i günâh
**********
Gazel
Kerem kıl kesme sâkî iltifâtun bî-nevâlardan
Elünden geldügi hayrı dirîğ etme gedâlardan
Esir-i gurbetüz biz senden özge âşinâmuz yoh
Ayağun kesme başunçün bizüm mihnet-serâlardan
Saba kûyunda dil-dârun nedür üftâdeler hâli
Bizüm yerden gelürsen bir haber ver âşinâlardan
Deme zâhid ki terk et sîm-ber bütler temâşâsın
Meni kim kurtarur Tanrı sataşdurmuş belâlardan
Girüp mescidlere ger muktedâlar peyrevi olman
Budur vechi ki hergiz görmedüm yüz muktedâlardan
Tabîbâ hâk-i kûy-i yârdandur eşk teskîni
Bize arturma zahmet göz yaşarur tûtiyâlardan
Felekde mihr zâ'il yâr gâfil ömr müsta'cil
Nedür tedbîr bilmen câna yetdüm bî-vefâlardan
Vücudum ney kimi surâh surâh olsa âh etmen
Mahabbetten dem urdum incinmek olmaz cefâlardan
Fuzûlî nâzenînler görsen izhâr-ı niyâz eyle
Terahhum umsa ayb olmaz gedâlar pâdişalardan
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnun dilindendir)
Küfr-i zülfün salalı rahneler îmânumuza
Kâfir ağlar bizüm ahvâl-i perîşânumuza
Seni görmek müteazzir görinür beyle ki eşk
Sana bahdukda dolar dîde-i giryânumuza
Cevri çoh eyleme kim olmaya nâgeh dükene
Az edüp cevr ü cefâlar kılasen cânumuza
Var her halka-i zencîrümüzün bir ağzı
Muttasıl vermeğe ifşâ gam-ı pinhânumuza
Gam-ı eyyâm Fuzûlî bize bîdâd etdi
Gelmişüz acz ile dâd etmeye sultânumuza
**********
Gazel
Kûh-ken min tîşeni künd eylemiş bir dağ ilen
Men koparup salmışam min kûhı bir dırnağ ilen
Gam yoluna men kalup gitdiyse Mecnûn yoh acep
Sayruya düşvârdur hem-rehlik etmek sağ iken
Gerd-i râhun vermese göz yaşına teskin nola
Dutmak olmaz böyle seyl-âbun yolun toprağ ilen
Gam uğurlar ışk bâzârında nakd-i ömrümü
Kılmak olmaz sûd sûdâda yaman ortağ ilen
Ravza-yı kûyunda tapmışdur Fuzûlî bir makâm
Kim ana cennet kuşu yetmez min ıl uçmağ iken
**********
Gazel
Kûhkenden görünür kûhda âshar henûz
Ol ne benzer mana anun eseri vâr henûz
Çekdi Mecnûn ayağın bâdiyeden lîk verür
Kanlu güller ayağından çekilen hâr henûz
Vâdi-i ışkda sevdâ ile ser-geşte idüm
Gelmeden gerdişe bu günbed-i devvâr henûz
Nokta-i hâline bağlanmış idi cân u gönül
Gezmeden dâ'ire-i devrde pergâr henûz
Mâha çekdüm şeb-i hicrân 'alem-i şu'le-i âh
Âh kim olmadı ol mâh haber-dâr henûz
Nâle-i zârum ile halka haram oldu yuhu
Kara bahtum yuhudan olmadı bîdâr henûz
Merhem-i vasl ile buldu kamuderde devâ
Bu Fuzûlî elem-i hecr ile bîmâr henûz
**********
Gazel
Kıldı zülfün tek perîşan hâlümi hâlün senün
Bir gün ey bî-derd sormazsan nedür hâlün senün
Gitti başundan gönül ol serv-kaddün sâyesi
Ağla kim idbâra tedbîl oldu ikbâlün senün
Zînet içün cism dîvârında etmezdüm yerin
Çekmeseydi ışk lehv-i câna timsâlün senün
Tîz çekmezsen cefâ tîğin meni öldürmege
Öldürür âhır meni bir gün bu ihmâlün senün
Gark-ı hûn-âb-ı ciger kılmış gözüm merdümlerin
Ârzû-yi hâl-i müşgîn ü ruh-i âlün senün
Dâm-gâh-ı ışkdan dut bi kenâr ey murg-ı dil
Sınmadan seng-i melâmetden per ü bâlün senün
Sâye-veş çohdan Fuzûlî hâk-i kûvun yastanur
Ol ümîd ile bir gün ola pâ-malün senün
**********
Kıt'a
Kalem olsun eli ol kâtib-i bed-tahririn
Ki fesâdı rakamı sûrumuzu şûr eyler
Gah bir harf sukutiyle eder nadiri nâr
Gah bir nokta kusûriyle gözü kör eyler
**********
Kıt'a-ı Kebire
Zulm ile akçalar alıp zalim
Eyler in'am halka minnet ile
Bilmez anı ki etdiği zulme
Görecektir ceza mezellet ile
Müddeası bu kim rıza-yı ilah
Ona hasıl ola bu adet ile
Cenneti almağ olmaz akçe ile
Girmek olmaz behişte rüşvet ile
**********
Gazel
Mahşer günü görem derem ol serv-kameti
Ger anda hem görünmese gel gör kıyâmeti
Terk-i mey etdün ey gönül eyyâm-ı gül gelür
Elbette bu işün çekilür bir nedâmeti
Mecnun ki pâdişâh-ı sipâh-ı vuhûş idi
Men tek müsahhar etmedi mülk-i melâmeti
Sahrâ-neverd iken mana tasvîr-i Kûh-ken
Öğretdi şehr-i ışkda resm-i ikameti
Seng-i melâmet ile çekün çevreme hisâr
Eşküm fenâya vermesün ehl-i selâmeti
Zâhid çoh etme ta'ne mey üftâdesine kim
Çohları yıhdı pîr-i muğânun kerâmeti
Gam zulmetinde bulmağa derd ü belâ meni
Hoşdur Fuzûlî âteş-i âhum 'alâmeti
**********
Gazel
Ey gönül yârı iste candan geç
Ser-i kûyun gözet cihandan geç
Yâ tama' kes hayat zevkinden
Yâ leb-i lâl-i dil-sitândan geç
Mülk-i tecrîddir ferâgat evi
Terk-i mâl eyle hân-ü-mandan geç
Lâ-mekan seyrinin azîmetin et
Bu harâb olacak mekandan geç
İ'tibar etme mülk-i dünyâya
İ'tibar-i uluvv-i şandan geç
Ehli dünyanın olmaz ahireti
Ger bunu ister isen andan geç
Meskenin bezm-gâh-i vahdettir
Ey Fuzûlî bu hâk-dandan geç
**********
Gazel
Ey mezâk-ı câna cevrün şehd ü şekker tek lezîz
Dem-be-dem zehr-i gamun kand-i mükerrer tek lezîz
Âteş-i berk-i firakun nâr-ı dûzah tek elîm
Cür'a-i câm-ı visâlün âb-ı kevser tek lezîz
Şerh ahvâlüm sana meste nasîhat kimi telh
Telh güf târun mana mahmûra sâğar tek lezîz
Dâğ-ı ışkun derdi zevk-i saltanat tek dil-pezîr
Hâk-i kûyun seyri feth-i heft kişver tek lezîz
N'ola bulsam zevk köydürdükçe göğsüm üzre dâğ
Ehli derde dâğ olur bî-derde zîver tek leziz
Tâze tâze dâğ-ı derdündür dil-i sûzânuma
Fi'1-mesel hırs ehline cem'iyyet-i zer tek lezîz
Ey Fuzûlî âlemün gördüm kamu ni'metlerin
Hiç ni'met görmedüm dîdâr-i dilber tek lezîz
Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Mefâ'îlün
**********
Gazel
Kâr ger düşmez hadeng-i ta'ne-i düşmen mana
Kesreti peykânun itmişdür demürden ten mana
Eyminem seng-i melâmetden kim alup çevremi
Oldı zencîr-i cünûn bir kal'a-i âhen mana
Andanam rüsvâ ki seyl-lâb-ı sirişküm çâk ider
Zahm-ı tîgun kanı geydürdükçe pîrâhen mana
Dem-be-dem şem'-i cemâlünden münevver olmasa
Ey gözüm nûrı gerekmez dîde-i Rûşen mana
Hîç meskende kararum yoh durur ol zevkden
Kim kaçan hâk-i ser-i kûyun ola mesken mana
Başda bir serv-i semen-ber vaslınun sevdâsı var
Sûd kılmaz bâğbân nezzâre-i gülşen mana
Ey Fuzûlî odlara yunsun bisât-ı saltanat
Yiğdür andan Hak bilür bir gûse-i külhan mana
***********
Gazel
Aşk etvarın müsellem eyledi gerdun bana
Bunca kim yeldi yuğurdu yetmedi Mecnun bana
Kıldı benden ref teklif-i namazı mestlik
Saidi hak bir neş'e-i cami mey-i gül-gun bana
Bağban ger meyk kılman servine mazur tut
Servden yiğrek gelir ol kamet-i mevzun bana
Dostlar kan yaş döküp kıldı beni rüsva-yı halk
Vah ki düşmen çıktı ahir dide-i mahzun bana
Olmasa her handa kim olsam griftar olmadan
Bir beladır göz bir afettir dil-i mahzun bana
Ey Fuzuli navek-i ahımla aldım intikam
Döne döne gerçi bidad etti çarh-ı dun bana
**********
Gazel
Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var
Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var
N'ola kan tökmekde mâhir ola çeşmüm merdümü
Nutfe-i kâbildürür gamzen kimi üstâdı var
Kıl tefâhur kim senün her var men tek âşıkun
Leylî'nin Mecnûn'u Şîrîn'ün eger Ferhâd'ı var
Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var
Öyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var
Gezme ey gönlüm kuşu gâfil fezâ-yı ışkda
Kim bu sahrânun güzer-gehlerde çok sayyâdı var
Ey Fuzûlî ışk men'in kılma nâsihden kabûl
Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var
**********
Gazel
Menüm tek hîç kim zâr ü perîşân olmasın yâ Rab
Esîr-i derd-i ışk u dâğ-ı hicrân olmasun yâ Rab
Dem-â-dem cevrlerdür çekdügüm bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esîri bir müselmân olmasun yâ Rab
Görüp endîşe-i katlümde ol mâhı budur derdüm
Ki bu endîşeden ol meh peşîmân olmasun yâ Rab
Çıkarmak etseler tenden çeküp peykânın ol servün
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasun yâ Rab
Demen kim adli yoh yâ zulmü çoh her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan özge sultân olmasun yâ Rab
Cefâ vü cevr ile mu'tâdem anlarsuz n'olur hâlüm
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasun yâ Rab
Fuzûlî buldu genc-i âfiyet meyhâne küncinde
Mubârek mülkdür ol mülk vîrân olmasun yâ Rab
**********
Gazel
Mürde cânım iltifâtundan bulur her dem hayât
Ölürem ger kılmasan her dem mana bir iltifât
Yaza bilmez leblerün vasfın temâm-ı ömrde
Âb-ı Hayvân verse kilk-i Hızr'a zulmetden devât
Men fakîrem sen ganî vergil zekât-ı hüsn kim
Şer' içinde hem manadur hem sana vâcib zekât
Görmeyince ışkunı îmâna gelmez âşıkun
Yüz peygamber cem' olub gösterseler min mu'cizât
Mazhar-ı âsâr kudretdür vücûd-ı kâmilün
Feyz-i fıtratdan garaz sensen tufeylün kâ'inât
Cevher-i zâtundadur mecmu-ı evsâf-ı kemâl
Bu sıfât ile ki sensen kandadur bir pâk zât
Işka tâ düşdün Fuzûlî çekmedün dünya gamın
Bil ki kayd-ı ışk imiş dâm-ı ta'allûkdan necât
**********
Gazel
Ne dilber kim demâdem âşıka arz-ı cemâl etmez
Kalur nâkıs bulup feyz-i nazar kesb-i kemâl etmez
Degül cezb etmeyen uşşâkı ma'şûk olmağa kâbil
Ne hâsıl hüsn-i sûretden ki cezb-i ehl-i hâl etmez
Gerek ruhsâre-i ma'şûk mahfî gayr-ı ârifden
Ki ârif olmayan idrâk-i sun'-ı Zülcelâl etmez
Hevâ-yı nefsdür kim hûblar vaslına tâlibdür
Ve ger ne aşk-ı kâmil fark-ı hicrân ü visâl etmez
Olan nakd-i hayâtın âşıkun ma'şûk sarf eyler
Bu zulmi âh eğer ma'şûkına âşık helâl etmez
Mecâz ehline hûblar cilve-i nâz eylesünler kim
Özin ehl-i hakîkat mübtelâ-yı zülf ü hâl etmez
Fuzûlî âlem-i sûretde ser-gerdân gezer gâfil
Zehî gâfil bu sevdânun serencâmın hayâl etmez
**********
Gazel
Ne görür ehl-i cefâ mende vefâdan gayrı
Ne bulur şem'i yahan kimse ziyâdan gayrı
Ey ola sâkin-i mescid ne bulupsan bilmen
Bûriyâsında anun bûy-i riyâdan gayrı
Gel harâbâta nazar sâkiye kıl kim yohdur
Ruh-ı sâf ü mey-i sâfında safâdan gayrı
Ser-be-ser vâdî-i mihnetedür ü gam milk-i vücud
Bir ferâgat yeri yoh milk-i fenâdan gayrı
Cümle-i halk mana yâr içün ağyâr oldu
Kalmadı kimse mana yâr Hudâ'dan gayrı
Azm-i kûyunda gönül varlık ister bizden
Elümüzden ne gelür hayr u du'âdan gayrı
Fakr imiş fakr Fuzûlî şeref-i ehl-i vücûd
Özüne eyleme hem-dem fukarâdan gayrı
**********
Gazel
Ney kimi her dem ki bezm-i vaslunı yâd eylerem
Tâ nefes vardur kuru cismümde feryâd eylerem
Rûz-ı hicrândur sevin ey murg-ı rûhum kim bugün
Bu kafesden men seni elbette âzât eylerem
Vehm edüp tâ salmaya sen mâha mihrin hîç kim
Kime yetsem cevr ü zulmünden ana dâd eylerem
Kan yaşum kılmaz vefâ giryân gözüm isrâfına
Munca kim her dem ciger kanından imdâd eylerem
İncimen her nice kim ağyâr bî-dâd eylese
Yâr cevri içün gönül bî-dâda mu'tâd eylerem
Bilmişem bulman visâlin lîk bu ümmîd ile
Gâh gâh öz hâtır-ı nâ-şâdumı şâd eylerem
Levh-i âlemden yudum eşk ile Mecnûn adını
Ey Fuzûlî men dahi âlemde bir ad eylerem
**********
Gazel
Nihâl-i servdür kaddün kaşun nûn ol nihâl üzre
Misâl-i nokta-i nûm hâlün ol müşgin hilâl üzre
Olup hâyran götürmen hatt u hâlünden nazar gûyâ
Gözüm merdümleridür noktalar ol hatt u hâl üzre
Ham etdün kametüm ger terk-i ser kıldumsa ma'zûrem
Ne 'özrüm var eger derlerse olmaz nokta dâl üzre
Zülâl-i hûn-ı dildendür gözüm peymânesi memlû
Habâb altındadur ol nokta kim korlar zülâl üzre
Yazar göz perdesine eşk şehr-i hâli bilmez kim
Ohunmaz kan ile yazılsa hat evrâk-ı âl üzre
Demâdem kilk-î müjgân ile tıfl-ı merdüm-i çeşmüm
Hat-ı sevdâ-yi hâlün meşk eder levh-i hayâl üzre
Fuzûlî'nün tarîk-i nazma tab'ın müstakîm etmiş
Hayâl-i kâmetün kim bir efifdür i'tidâl üzre
**********
Gazel
Ol perî-veşkim melâhat mülkünün sultânıdur
Hükm anun hükmü mana fermân anun fermânıdur
Sürdü Mecnûn nevbetin şimdi menem rusvâ-yı ışk
Doğru derler her zamân bir âşıkun devrânıdur
Lâhza lâhza gönlüm odundan şererlerdür çıkan
Katre katre göz töken sanam sirişküm kanıdur
Hâr bakman ger gönül çâk olsa tîğ-i ışkdan
Kim cünûn gülzârınun bunlar gül-i handânıdur
Ey Fuzûlî ola kim rahm ede yâr efgânuna
Ağlagıl zâr anca kim zâr ağlamak imkânıdur
**********
Gazel
Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür
Vasldan çün âşık-ı müstâğni eyler bir visal
Âşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür
Hikmet-i dünyâ vü mâfîhâ bilen ârif degül
Ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfîhâ nedür
Âh u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi
Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavgâ nedür
**********
Gazel
Penbe-i merhem-i dâğ içre nihandur bedenüm
Diri oldukca libâsun budur ölsem kefenüm
Cânı cânan dilemiş vermemek olmaz ey dil
Ne nizâ eyleyelüm ol ne senündür ne menüm
Daş deler âhum ohu şehd-i lebün şevkinden
Nola zenbûr evine benzese beyt-ül hazenüm
Tak-ı zencîr-i cünun dâ'ire-i devletdür
Ne revâ kim meni andan çıhara za'f-ı tenüm
Işk ser-gerdânıyem seyl-i sirişk içre yerüm
Bir habâbem ki hevâdan doludur pîrehenüm
Bülbül-i gam-zedeem bâğ u bahârum sensen
Dehen ü kadd ü ruhun gonca vü serv ü semenüm
Edemem terk Fuzûlî ser-i kûyun yârun
Ne kadar zulm yeriyse mana hoşdur vatanum
**********
Gazel
Reng-i rûyundan dem urmış sâgar-ı sahbâya bah
Âfitâb ilen kılur da'vî dutılmış aya bah
Şem' başından çıharmış dûd-ı şevk-i kâkülün
Beyle kûteh ömr ile başındaki sevdâya bah
Ey selâmet ehli ol ruhsâra bahma zinhâr
İhtirâz eyle melâmetden men-i rüsvâya bah
Bildi ışkında nemed-pûş olduğum âyîne-veş
Rahm idüp bir kez mana bahmaz bu istiğnâya bah
Sînemi çâk eyle gör dil iztırâbın ışkdan
Revzen aç her dem hevâdan mevc uran deryâya bah
Ey diyen kim şâm-ı ikbâlün ne yüzden tîredür
Sâye salmış aya ol gîsû-yı anber-sâya bah
Ey Fuzûlî her nice men'eylese nâsıh seni
Bahma anun kavline bir çihre-i zîbâya bah
Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün
**********
Sabâ Kasîdesi
DER MEDH-İ HAZRET-İ FAHR-İ KÂ’İNAT
Âb levhi üzre çekmiş mevcden mıster sabâ
Sebzeden nakl etmeğe vasf-i hat-i dil-ber sabâ
Almak için kıymetiyle sebzeden şeb-nem dürün
Yâseminden sîm dökmüş yâ semenden zer sabâ
Ağzın esrârın diler fâş ede açıp gonceni
Gör ne reng ile kılar izhâr-i her muzmer sabâ
Encümenler seyr edip nesrin beyâzın gezdirir
Hüsn-i hulkunda dürüst etmek diler mahzer sabâ
İnfi’âl etmiş meger sür’atte rahşından senin
Kim gezer mahfî görünmez kimseye micher sabâ
Aktarıp bulmak diler vasf-i ruhun kim muttasıl
Nusha-i gül-berg evrâkın kılar ezber sabâ
Âb-gun tîğınca olmaz bunca kim dâ’im verir
Tîğ-i âb-i cuy-bâre mevcden cevher sabâ
Ayağın toprağını yerden alır ta’zîm ile
Galiba düzmek diler başına bir efser sabâ
İşitiptir galibâ kaddinle şem’in bahsini
Her kaçan gördüyse eyler şem’e kasd-i ser sabâ
Âsitanında mukîm olmağa bulsaydı kabul
Hak bilir olmazdı ser- gerdân-i bahr ü ber sabâ
Âs-mâne kadr ile çıksa ne hasıl çün degil
Ana kâbil kim ola tapında hâk-i der sabâ
Âteş-i bî-dâde köymüştür oluptur dâd-hâh
Gördüğü yerde saçar başına hâkister sabâ
Âb-i deryâ üzre geh İlyâs veş seyrân eder
Gâh eyler mesken İbrahîm tek âzer sabâ
Oddan âfet görmez ü sudan zarar gûyâ kılar
Kanda olsa iktida-yi şer’-i Peygam-ber sabâ
Ahmed-i Mürsel ki ferman-ber Süleyman’dır ana
Öyle kim gördü Süleyman oldu ferman-ber sabâ
Ey gül-i bâğ-i rüsül bir tâze gül-şendir kapın
Kim dem-i Cibrîl’e ol gül-şende ta’n eyler sabâ
İsteyip bulmaz kapın feyz almak için muttasıl
Hansı gül-şen seyrine girse çıkar muzter sabâ
İletir hâk-i derini zerre zerre gül-şene
Kılmak için tûtiyâ-yi dîde-i ahber sabâ
Âteş-i bî-dâd ile âlem yanar ger kılmasa
Adlini şâyi gezip her dem yedi kişver sabâ
Olduğuyçün zerre tek pinhan girer gül-şenlere
Bî-sebep raht-i gül ü nesrîne gâret-ger sabâ
Öz günâhına şefâ’at isteyip feryâd edip
Çizginir hâk-i mezârın üzre tâ meşher sabâ
Etmezem terk-i temennâ-yi tavâfın çıksa cân
Hâk hem olsam gubârımı sana ilter sabâ
Açmış ümmîd-i reh-i vaslın dil-i pür hûnumu
Öyle kim fasl-i bahâr açar gül-i ahmer sabâ
Ola na’tinde Fuzûlî’nin kelâmı dil-pezîr
Öyle kim gülden bulur enfâs-i can-perver sabâ
Öyle inceldim za’if oldum ki hâk-i kûyuna
Kâbilim hâşâk tek olsa bana reh-ber sabâ
İltimasım bahttan oldur ki hükmün âleme
Ola câri tâ çemen mülkündedir ser-ver sabâ
**********
Gazel
Kemâli hüsn virüpdür şarâb-ı nâb sana
Sana helâldür ey muğ-beçe şarâb sana
Seni melek göreli yazmaz oldı ışkı günâh
Velî yazıldı bu yüzden besî sevâb sana
Lebün su'âline virmez cevâb uşşâkun
Su'âl olursa bu senden nedür cevâb sana
Cezâ gününde sorılmaz hatâlar eyledüğün
Yeter figân ile men virdügüm azâb sana
Meni karârum ile koymaz oldun ey gerdûn
Yiridür ahum ile virsem inkılâb sana
Safâ-yı cevher-i tîğinden umma kâm ey dil
Sağınma su vire ey teşne ol serâb sana
Fuzûlî başuna ol serv sâye saldı bugün
Ulüvv-i rif’at ile yetmez âftâb sana
**********
Gazel
Ey bî-vefâ ki âdet olupdur cefâ sana
Bi'llâh cefâdır olma demek bî-vefâ sana
Geh nâz ü geh kirişme vü geh işvedir işin
Cânın sevenler olmasa yiğ âşnâ sana
Bin cân olaydı kâş men-i dil-şikestede
Tâ her biriyle bir kez olaydım fidâ sana
Aşkında mübtelâlığımı ayb eden sanır
Kim olmak ihtiyâr iledir mübtelâ sana
Ey dil ki hecre düzmeyip istersin ol mehi
Şükr et bu hâle yoksa gelir bir belâ sana
Ey gül gâmında eşk ruh-ı zerdim etti âl
Bildirdi ola sûret-i hâlim sabâ sana
Düşmez çü şâh kurbu Fuzûlî gedâlara
Ol şehden iltifât ne nisbet mana san
**********
Gazel
Secdedür her kanda bir büt görsem âyînüm menüm
Hâh kâfir hâh mü'min dut budur dînüm menüm
Bağ-bân şimşâd ü nesrînün mana arz etme kim
Ol kad ü ruhsârdur şimşâd ü nesrînüm menüm
Hâk-i dergâhın nazardan sürme ey seylâb-ı eşk
Kılma zâyi' sürme-i çeşm-i cihân-bînum menüm
Eşk mevci gezürür her dem ten-i hâşâkümi
Mümkin olmaz eşk tahrîkiyle teskînüm menüm
Çâre umdum lâ'l-i şîrînünden eşk-i telhüme
Telh güftâr ile aldun cân-ı şîrînüm menüm
Mende sâkin oldu derd-i ışk Mecnûn'dan geçüp
Andan artuhdur meger ışk içre temkînüm menüm
Ey Fuzûlî her yeten ta'n eyler oldu hâlüme
Bu yeter ehl-i melâmet içre tahsînüm menüm
**********
Su Kasidesi
kasîde der medh-i hazret-i fahr-ı kâinât
saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
ihtiyât ilen içer her kimse olsa yara su
suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su
ârızun yâdıyla hem-nâk olsa müjgânum n'ola
zâyi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
gam güni itme dil-i bîmârdan tîğun dirîğ
hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
iste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su
men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su
ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su
su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su
dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dôstlar
kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
dâmenin duta ayağına düşe yalvara su
içmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
gül budağınun mizâcına gire kurtara su
tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
iktidâ kılmış tarîk-i ahmed-i muhtâr'a su
seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
kim sepüpdür mu'cizâtı âteş-i eşrâra su
kılmağ içün tâze gül-zâr-ı nübüvvet revnakın
mu'cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su
mu'cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâra su
hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
barmağından virdügin şiddet güni ensâr'a su
dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su
eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
el sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su
hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdir muttasıl
başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
zerre zerre hâk-i dar-gâhına ister sala nûr
dönmez ol der-gâhdan ger olsa pâre pâre su
zikr-i na'tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su
yâ habîba'llâh yâ hayre'l-beşer müştâkunam
eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i mi'râc'da
şeb-nem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su
çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
hâcet olsa merkadün tecdîd iden mi'mâra su
bîm-i dûzah nâr-ı ğâm salmış dil-i sûzânuma
var ümîdim ebr-i ihsânun sepe ol nâra su
yümn-i na'tünden güher olmış fuzûlî sözleri
ebr-i nîsândan dönen tek lü'lü-i şeh-vâra su
hâb-ı ğafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
**********
Gazel
Su verür her subh-dem gözyaşı tîğ-i âhuma
Kim tökem kanın sipihrün salsa mihrin mâhuma
Şem'-i ruhsârun odu kıldı meni âteş -perest
Çâk-i sînemde temâşâ eyle âteş-gâhuma
Tûtiyâ tek çeşm-i erbâb-ı nazardur menzilüm
Gerçi hâk-i reh-güzârem dîde-i bed-hâhuma
Gam kimi öldürse kanlu tek kaçar menden yana
Şâh-ı derdem ilticâ eyler 'ulüvv-i câhuma
Bir fakîrem durmasun kimse mana ta'zîm içün
Handa gitsem ey gözüm su sep gubâr-ı râhuma
Gâfilem sırr-ı hat-ı cân-perveründen tâ hatun
Kondurupdur gerd mir'ât-ı dil-i âgâhuma
Ey Fuzûlî yâra dönderdüm yüzüm ağyârdan
Hasmı çok gördüm sığındum sıdk ile Allâh'uma
**********
Gazel
Tâ sirişk-i dîde-i Ferhâdı gördü lâle-gûn
Çeşmeler suyunu gözden saldı Kûh-ı Bîsütûn
Tâ 'alem kaldurdı âh-ı âteşînüm şerm edüp
Kıldı horşîdün felek zerrin livâsını ser-nigûn
Daş bağırlu olmasaydı Bîsütûn Ferhâd içün
Su yerine gözlerinden ahıdurdı seyl-i hûn
Kuş yuvası sanma kim ser-geşte Mecnûn başına
Hâr u has cem' eylemiş girdâb-ı deryâ-yı cünûn
Ey gören min dâğ ile sabr ü sebâtum eyleme
Nisbetüm Ferhâd'a kim bir dâğ ile olmuş zebûn
Tâ göründü safha-i hüsnünde hattun reşkden
Daşa çaldı âfitâbun sâde levhin çarh-ı dûn
Ey Fuzûlî hâk-i kûy-i yâra yetdüm hanı Hızr
Kim verem kâmın olam Âb-ı Hayât'a reh-nümûn
**********
Gazel
Kad enâr el-aşk-ı li'l-'uşşâkı minhâci'l-hüdâ
Sâlik-i râh-ı hakîkat aşka eyler iktidâ
Aşktır ol neş'e-i kâmil kim andandır müdâm
Meyde teşvîr-i harâret neyde te'sir-i sadâ
Vâdi-i vahdet hakikatte makâm-ı aşktır
Kim müşahhas olmaz ol vâdide sultândan gedâ
Eylemez halvet-sarây-ı sırr-ı vahdet mahremi
Âşıkı ma'şukdan ma'şuku âşıkdan cüdâ
Ey ki ehl-i aşka söylersen melâmet terkin et
Söyle kim mümkin midir tağyîr-i takdîr-i Hudâ
Aşk kilki çekti hat levh-i vücûd-i âşıka
Kim ola sâbit Hak isbâtında nefy mâ'adâ
Ey Fuzûlî intihâsız zevk buldun aşktan
Böyledir her iş ki Hak adıyla kılsan ibtidâ
**********
Gazel
Bahri ıska düşdün ey dil lezzet-i cânı unut
Bâliğ oldun gel rahimden içdüğün kanı unut
Virdi rıhletden haber mûy-ı sefid ü rûy-ı zerd
Çihre-i handânı vü zülf-i perişânı unut
Çek nedâmetden göğe dûd-ı dili tök kanlu yaş
Serv-i nâzı terk kıl gül-berg-i handânı unut
Gör ganimet fakr mülkinde gedâlık şîvesin
İ'tibâr-ı mansıb u dergâh-ı sultânı unut
Çekme âlem kaydını ey ser-bülend-i kayd olan
Saltanat tahtına irdün bend ü zindânı unut
Ma'siyet dersin yeter tekrar kıl dönder varak
Özge harfin meşkin it evvelki unvânı unut
Levh-i hâtır sûret-i cânâna kıl âyîne-dâr
Anı yâd it her ne kim yâdunda var anı unut
Ey Fuzûlî çek melâmet reh-güzârından kadem
Lahza lahza çekdügün bî-hûde efgânı unut
**********
Gazel
Uyup âhûya düşdü müşg Mecnûn tek beyâbâna
Nola çeksen anı zencîr-i zülf-i 'anber-efşâna
Çeker kâfir gözün her dem cigerden gamze peykânın
Ne güçdür bu ne verdi alabilmez bir müselmâna
Belâ nâvekleri sancılamasun mı gönlüme her yan
Dolaşur şâne tek her lahzâ ol zülf-i perîşâna
Ohun geldükce sînemden sadâlardur gelen bilmen
Dil eyler nâle yâ peykan deger sînemde peykâna
Sadâ-yi nâvekün çıhdukca can hurrem olur gûyâ
Bu zındân-ı belâdan çıhmağa rusat verür câna
Boyanup kana olmuş pâre pâre güller a'zâsı
Meger hançer çeküp sen serv tek çıkdun gülistâna
Melâmet oduna yandun Fuzûlî çıh bu âlemden
Terahhum kıl revâ görme ki âlem oduna yana
**********
Gazel
Yâ Râb belâ-yı aşk ile kıl âşinâ meni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ meni
Az eyleme inâyetini ehl-i derdden
Ya'ni ki çoh belâlara kıl mübtelâ meni
Oldukça men götürme belâdan irâdetim
Ben isterim belânı çü ister belâ meni
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et mübtelâ meni
Men handan ü mülâzemet-i i'tibâr ü câh
Kıl kâbil-i sa'âdet-i fakr ü fenâ meni
Öyle zaîf eyle tenüm firkatinde kim
Vaslına mümkin ola yetürmek sabâ meni
Nahvet kılıp nasîb Fuzûlî gibi mana
Yâ Râb, mukayyed eyleme mutlak mana meni
**********
Gazel
(Bu gazel Mecnun dilindendir)
Vefâ her kimseden kim istedüm andan cefâ gördüm
Kimi kim bî-vefâ dünyâda gördüm bî-vefâ gördüm
Kime kim derdümi izhâr kıldum isteyüp dermân
Özümden min beter derd ü belâya mübtelâ gördüm
Mükedder hâtırumdan kılmadı bir kimse def-i gam
Safâdan dem uran hem-demleri ehl-i riyâ gördüm
Eğer su dâmenin dutdum revân dönderdi yüz menden
Ver ger gözgüden umdum sıdk aks-i müddeâ gördüm
Ayak basdum reh-i ümmîde sergerdanlığ elverdi
Emel ser-riştesin dutdum elümde ejdehâ gördüm
Mana gösterdi gerdün tîre bahtum gözgüsin yüz kez
Men-i bedbaht ana her gâh kim bahdum kara gördm
Fuzûlî ayb kılma yüz çevirsem ehl-i âlemden
Neden kim her kime yüz dutdum andan yüz belâ gördüm
**********
Gazel
Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana
Gösterme ol tarîki ki gitmez sana mana
Kat'eyle âşinâluğum andan ki gayrdur
Ancak öz âşinâlarun et âşinâ mana
Bir yolda sâbit et kadem-i i'tibârumı
Kim reh-ber-i şerî'at ola muktedâ mana
Yok mende bir amel sana şâyeste ah eger
A'mâlüme göre vere adlün cezâ mana
Havf-i hatâda muztaribem var ümîd kim
Lutfun vere beşâret-i afv-i hatâ mana
Men bilmezem mana geregin sen hakîmsen
Men'eyle verme her ne gerekmez sana mana
Oldur mana murâd ki oldur sana murâd
Hâşâ ki senden özge ola müdde'â mana
Habs-i hevâda koyma Fuzûlî-sıfat esîr
Yâ Rab hidâyet eyle tarîk-i fenâ mana
**********
Münâcât
Ya Rab kemâl-i mertebe-i Mustafâ hakı
Sıdk u safâ-yı silsile-i enbiyâ hakı
Senden yeter velîlere te'yîd-i iktidâ
Sen muktedâ-yı âlem eden evliyâ hakı
Düşmez harîm-i kurbüne bîgâneler yolı
Ol bârgâha mahrem olan âşinâ hakı
Kahrundaki siyâset ü âsîb havfi içün
Lutfundaki letâfet-i feyz ü recâ hakı
Uşşâka yâr kılduğı cevr ü cefâ içün
Ma'şûka âşık etdüği mihr ü vefâ hakı
Leylîde zâhir eyledüğün feyz-i hüsn içün
Mecnûna verdüğün gam ü derd ü belâ hakı
Fakr u fenâ saâdeti lutfet Fuzûlîye
Anda olan saâdet-i fak u fenâ hakı
**********
Gazel
Yakma cânum nâle-i bî-ihtiyârumdan sahın
Tökme kanum âb-ı çeşm-i eşk-bârumdan sahın
Su verür her subh-dem göz yaşı tîğ-i âhuma
Çoh meni incitme tîğ-i âb-dârumdan sahın
Cevr odu yahdı meni yanumda durma ey gönül
Bir tutuşmuş âteşem kurb-ı civârumdan sahın
Ten evinden rahtunı cehd eyle ey cân taşra çek
Âfet-i seyl-i sirişk-i bî-karârumdan sahın
Gerçi bir hâk-i rehem kimse meni almaz göze
Çoh hakaretle nazar kılma gubârumdan sahın
Gelme kabrüm üzre ey eşk içre men tek ölmeyen
Ta'ne daşıdur sana seng-i mezârumdan sahın
Şâh-ı mülk-i mihnetem hayl ü sipâhum derd ü gam
Hayl-i bî-hadd ü sipâh-ı bî-şümârumdan sahın
Ey Fuzûlî hangi mahbûbu ki sevsen rahmi var
Kıl hazer ancak menüm bî-rahm yârumdan sahın
**********
Gazel
Yandı cânum hecr ile vasl-ı ruh-i yâr isterem
Derdmend-i firkatem dermân-ı dîdâr isterem
Bülbül-i zârem degül bîhûde feryâd etdügüm
Kalmışem nâlân kafes kaydinde gülzâr isterem
Dehr bâzârında kâsiddür metâ'- ı himmetüm
Bu metâ'ı satmağa bir özge bâzâr isterem
Fâni olmak isterem ya'ni belâ-yı dehrden
Râhat-ı cism-i zâif ü cân-ı efgâr isterem
N'ola ger kılsam şeb-i hicrân temennâ-yı ecel
N'eyleyem çohdur gamum def'ine gam-hâr isterem
Çün bakâ bezmindedür dildâr men hem durmazem
Bu fenâ deyrinde bezm-i vasl-ı dildâr isterem
Ey Fuzûlî istemez kimse rızasiyle fenâ
Men ki mundan özge bilmen çâre nâçâr isterem
**********
Gazel
Yâr kılmazsa mana cevr ü cefâdan gayrı
Men ana eylemezem mihr ü vefâdan gayrı
Ey diyen gayra gönül verme hani mende gönül
Ser-i zülfünde olan bahtı karadan gayrı
Kıldı Mecnûn kimi çohlar heves-i ışk velî
Döymedi derde men-i bî-ser ü pâdan gayrı
Müşg-i Çîn zülfün ile eylese da'evî ne aceb
Ne olur yüzü kara kulda hatâdan gayrı
Lebine Çeşme-i Havan demezem kim lebinün
Var min câna eğer feyzi bekâdan gayrı
Hîç kim bilmedi tahkîk ile ağzun sırrın
Sırr-ı gaybı ne bilür kimse Hudâ'dan gayrı
Ey Fuzûlî bize takdîr gam etmiş rûzî
Kılalum sabr nedür çâre rızâdan gayrı
**********
Gazel
(Bu gazel Leylî dilindendir)
Yâr rahm etdi meğer nâle vü efgânumuza
Ki kadem basdı bu gün külbe-i ahzânumuza
Eşk bârânı meger kıldı meded kim nâgeh
Bitdi bu şâh-ı gül-i tâze gülistânumuza
Bize ah âteşinün yanduğı andan bilünür
Ki çerâğ eyledi rûşen şeb-i hicrânumuza
Bu visâle yuhu ahvâli demek mümkin idi
Eger olsaydı yuhu dîde-i giryânumuza
Bir hayâl ola meger gördüğümüz yohsa nigâr
Mutlakâ hâtıra gelmez ki gele yanumuza
Yâr mihmânumuz oldı gelün ey cân ü gönül
Kılalum sarf nemüz var ise mihmânumuza
Dilberün câna imiş kasdı Fuzûlî gel kim
Cân verüp dilbere minnet koyalum cânumuza
**********
Gazel
Tökdükçe kanumı ohun ol âsitân içer
Bir yirdeem esîr ki toprağı kan içer
Ehl-i zemâne kanına çok teşnedür zemin
Kanın kimün tökerse felek ol zemân içer
Mey içmedin açılmaz imiş bâb-ı mağfiret
Sevgendler bu bâbda pîr-i muğân içer
Ukbâda kevser istemesün rind-i meykede
Dünyâda bes degül mi mey-i ergavân içer
Gamzen görinmeyüp göze kanlar içer müdâm
Zahid kimi ki bâdeni ilden nihân içer
Meyden egerçi tevbe virür il Fuzûlî'ye
Ey serv sen kadeh sunar olsan revân içer
Mefâ'Üün/Mefâ'îlün/Mefâ'îlüu/Meffi'îlün
**********
Gazel
Yine ol mâh menüm aldı karârum bu gece
Çıkacakdur felege nâle vü zârum bu gece
Şem'-veş mahrem-i bezm eyledi ol mâh meni
Yakacakdur yine hecr oduna varum bu gece
Hem visâli urar od cânuma hem hicrânı
Bir 'aceb şem' ile düştü ser ü kârum bu gece
Ne tütündür ki çıhar çahr dil-i zâra meger
Hecr dâğını urar lâle-izârum bu gece
Subha saldı bu gece şem' kimi katlümi hecr
Ola kim subh gelince gele yârum bu gece
Pâre pâre cigerüm itlerine nezr olsun
Ol ser-i kûya eger düşse güzârum bu gece
Ey Fuzûlî var idi subh-ı visâline ümîd
Çıhmasa hasret ile cân-ı figârum bu gece
**********
Gazel
Perişân halk-ı âlem âh u efgân itdügümdendür
Perîşân olduğum halkı perişân itdügümdendür
Ten-i zârumda derd-i ışk gün günden füzûn olmak
Yeten bî-derde tedbîr ile dermân itdügümdendür
Gözüm kim bağrımun kanın töker pergâle pergâle
Dem-â-dem ârzû-yı la'l-i cânân itdügümdendür
Degül bî-hûde ger yağsa felekden başuma daşlar
Binâsın tîşe-i âhumla vîrân itdügümdendür
Kaçan rüsvâ olurdum kan yudup sabr idebilseydüm
Melâmet çekdügüm bî-hûde efgân itdügümdendür
Hatâ senden degül cismüm ohından bî-nasîb olmak
Habâb-ı eşk-i gül-gûn içre pinhân itdügümdendür
Fuzûlî ihtilât-i merdüm-i âlemden ikrâhum
Perîveşler hayâlin mûnis-i cân itdügümdendür
Mefûlü/Mefâ'îlü/Mefâ’îlü/Fe’ûlün
**********
Gazel
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bildi temâm-ı âlem kim derd-mend-i ışkam
Yâ Râb henûz hâlüm bilmez mi ola yârum
Vaslundan ayru n'ola kanun tökelse gül gül
Men gül-bün-i belâyem bu fasldur bahârum
Tasvîr eden vücûdum yazmış elümde sâğar
Ref' olmağa bu sûret yoh elde ihtiyârum
Dûr istemen zemânı mey neş'esin başumdan
Toprağ olanda yâ Râb dürd-i mey et gubârum
Rusvâlarından ol meh saymaz meni Fuzûlî
Dîvâne olmayum mı dünyâda yoh mu ârum