
Dördüncü Murat'a Sunduğu Kaside
Esdi nesim-i nevbahar açıldı güller subdem
Açsun bizüm de gönlümüz saki meded sun cam-ı cem
Erdi yine ürd-i bihişt oldı heva anber-sirişt
Âlem bihişt-ender-bihişt her guşe bir bag-ı irem
Gül devri ıyş eyamıdır zevk u sefa hengamıdur
Aşıkların bayramıduf bu mevsim-i ferhunde-dem
Dönsün yine peymaneler olsun tehi humhaneler
Raks eylesun mestaneler mutribler etdükçe nagam
Bu demde kim şam u sehher meyhane bga reşk ider
Mest olsa dilber sevse ger ma'zurdur şeyhü'l-harem
Ya neylesun biçareler alüfteler avareler
Sagar suna mehpareler nuş itmemek olur sitem
Yar ola cam-cem ola böyle dem-i hurrem ola
Arif odur bu dem iyş u tarabla mugtenem
Zevki o rind eyler tamam kim tuta mest ü şad-kam
Bir elde cam-ılale-fam bir elde zülf-i ham-be-ham
Lutf eyle saki nazı ko mey sun ki kalmaz böyle bu
Dolsun sürahi vü sebu boş durmasun peymane hem
Her nev-reside şah-ı gül almış eline cam-ı mül
Lutf et açıl sen dahi gül ey serv-kad u gonce-fem
Bu dürd ü bu safi deme dönsün piyale gam yeme
Kanun-ı devr-i da'ime uy sen de mey sun dem-be-dem
Meydür mihekk-i aşıkan aşub-ı dil-aram-ı can
Sermaye-i pir-i mugan piraye-i bezm-i sanem
Mey akılı irşad eder aşıkları dilşad eder
Seyle virür berbad ider dillerde koymaz gerd-i gam
Mey ateş-i seyyaledür mina kadehle laledür
Ya gonce-i pür-jaledür açmış nedsim-i subh-dem
Saki mede mey sun bize cam-ı cem-i key sun bize
Rıtl-ıpeyapey sun bize gitsün gönüllerden elem
Biz aşık-ı azadeyüz amma esir-i badeyüz
Alüfteyüz dil-dadeyüz bizden gitsün gönüllerden elem
Bir cam sun Allah içün bir kase de ıl mah içün
Ta medh-i şahenşah içün alem ele levh ü kalem
Ol afitab-ı saltanat ol şeh-süvar-ı memleket
Cam-bezm ü hatem-mekremet memduh-ı esnaf-ı ümem
Eblak-süvar-ı rüzigar-aşub-ı rum ı zengibar
Leşkar-şikar-ı kam-kar behram-ı efridün-alem
Piraye-i mülk ü milel sermaye-i din düvel
K'olmuş nasibi ta ezel tac-ı feridın taht-ı cem
Hakan-ı osmani-neseb kim münderic zatında heb
İslam-ı faruk-ı arab ikbal-i perviz-i acem
Sultan murad-ı kamuranefser-dih ü kişver-sitan
Hem padişah hem kahraman sahib-kıran-ı cem-haşem
Şahanşeh-i ferhunde-baht arayiş-i dihim ü taht
Bahtı kavi ikbali saht iskender-i yusuf-şiyem
Şah-ı cihan-ara mıdur mah-ı zemin-pira mıdur
Behram-ı bi-perva mıdur ya afitab-ı pür-kerem
Şahane-meşreb cem gibi sahib-kıran rüstem gibi
Hem isi-i meryem gibi ehl-i dil ü ferhunde-dem
Dünya vü mafiha nedür cennetde olsa ya nedür
Lutf eylemek zira nedür yanında bir nakd ü selem
Cümle hünerden bnasib sırr-ı aceb sun-ı garib
Meclisde şuh u dil-firib ceng edicek şir-i ücem
Gahi ki cihan ol şir-i yele hışm ile tig alur ele
Olur cihan pür-zelzele basdukça meyhane kadem
Ol dem ki kasd-i ceng eder sahraları gül-reng eder
Dünyayı hasma teng eder olusa sam u güstehem
Sürdükçe hasma yektene bazmaz silah u cevşene
Yer kalmaz asla düşmene illa beyaban-ı adem
Ey hüsrev-i ali-nijad v'ey daver-i pak-i'tikad
Ey şah-ı sahib-adl ü dad ey padişah-ı muhterem
Sen bir şeh-i zi-şansın şahenşah-i devransın
Yani ki sen hakansın devrinde ben hakaniyeyim
Ben gerçi bir bi-hasılem şakird-i ders-i müşkilem
Hem mekteb-i ehl-i dilem halk olmadan levh ü kalem
Sözde nazir olmaz bana ger olsa alem bir yana
Pür-tumturak ü hoş-eda ne hafızem ne muhteşemem
Hakaniyem ben muhteşem yanumda serheng-i haşem
Hafız olur lebestdem hamem edince zir ü bem
Nef'i yeter daevayı ko dünya ile gavgayı ko
Efleke istignayı ko hake yüzün sür la-cerem
Kaldur elin eyle du'a buldı kasiden intiha
Şimdi du'a etmek sana hem müstehabdur hem ehem
Nice kaside bir kitab mecmua-i pür-intihab
Her nüktesi faslu'l-hitab her beyti bir genc-i hikem
Ta kim cihan ma'mur ola geh emn ü geh pür-şur ola
İkbal ile mesrür ola ol husrev-i vala-himem
**********
A Köpek
Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek
Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek
Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun
Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek
Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman
Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem aköpek
Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun
Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek
Hidmet-i devlete sair vüzeradan göreler
Bir fürumaye koca ayuyı akdem a köpek
Bu mahlallerde ki Bagdadı ala şah-ı Acem
Arz-ı rumu ede teshir Abaza hem a köpek
Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı
Kimseyietmedünüz bu işe mahrem a köpek
Paymal eylediniz saltanatın ırzını hem
Yok yereoldı telef ol kadar adem a köpek
Hiç hanlık satılır mı hey edebsiz hain
Tutalım olmamış ol fitne muazzam a köpek
Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır
Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek
Ehl-i dil düşmeni din yoksulu bir melunsun
Öldürürlerse eğer can-be-cehennem a köpek
Böyle kalur mu soysuzlar elinde devlet
noldu ya gayret-i şahenşeh-i azam a köpek
Hak götürdü arabı gitti hele dünyadan
Kim götürse akabince seni bilmem a köpek
File nacar meger yükledeler tabutunu
Çekemez cife-i murdarunu adem a köpek
Filler de çekemezse ne acep laşeni kim
Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek
Sen soysuz eşek ol Kirliorospu yaraşur
Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek
**********
Kıt'a
Bana tâhir efendi kelb demiş
İltifâtı bu sözde zâhirdir
Mâlikî mezhebim benim zirâ
İ'tikâdımca kelb tâhirdir
**********
Kıt'a
Bize kâfir demiş müfti efendi
Tutalım ben diyen ana müselmân
Varıldıkta yarın rûz-ı cezâya
İkimiz de çıkarız anda yalân
**********
Gazel
Gamzen ne dem ki tiğ çekip hûn-feşân olur
Uşşâk-ı dil-figâra ecel mihribân olur
Çeşmin o Kahraman-ı gazab-nâkdir senin
Kim hışmı zâil olsa dahi bî-emân olur
Kim gördü böyle Hindû-yı mest-i kemin-küşâ
Kim bir hadengi âfet-i can-ı cihan olur
Müjgânlarınla seyreden ol ebruvanı der
Birden bu denlü tir nice der-kemân olur
Gamzen suâle başlasa uşşâka her müjen
Gûya lisân-ı hâl ile bir tercemân olur
Gamzen görür itâb ile öldürdüğün bizi
Durmaz girişme dahi ana hem-zebân olur
Bu nâz u nigâh-ı tegâfül ki sende var
Hızr olsa âşıkın sebeb-i terk-i cân olur
Sen böyle nâz u şîve satınca gedâlara
Narh-ı metâ-ı derd ü belâ râygân olur
Yeksân ise yanında seven sevmeyen seni
Hûbâna bu muâmeleden çok ziyân olur
Râzî değilse ger buna nâmûs-ı dilberî
Uşşâka derse böyle ihânet yamân olur
Her nâ-mahâlle ruhsat-ı nezzâre ya neden
Bir gün demez misin ki mahallinde kan olur
Dil bu hevâ ile kafes-i teng-i sînede
Mânend-i mürg-i bâl-şikeste tapân olur
Kim gülşen-i ruhunda vere nağmeye karâr
Tâ ol zamân ki bâğ-ı cihân pür-hazân olur
Fikreyleyince dâm-ı girih-gîr-i zülfünü
Bir hâlet elverir ki kafes gülsitân olur
Zülfün mü ya gezende siyeh mâr-ı hambeham
Kim pâsbân-ı genc-i nihân-ı miyân olur
Yahut hümâ şikâr edici şâhbâzdır
Dâim hevâ-yı sayd ile bî-âşiyân olur
Gâhi halka durur pîç ü tâb ile
Tuğr-yi hükm-i pâdişah-i hüsn ü ân olur
Gâhî ki deste deste yatur yerde gûyiyâ
Çârûb-ı âsîstân-ı memâlik-sitân olur
Ol safder-i yegâne ki tâb-ı mehâbeti
Cevşen-güdâz-ı Tehmeten ü Kahramân olur
Diller döyer mi görmeğe cenk içre nîzesin
Ol dem ki hûn-ı düşmen ucundan revân olur
Saflar düzüp hücûm edicek hayl-i düşmene
Dehşetle âsumân u zemîn pür-figân olur
Oklar sihâm-ı kavs-i kazâdan nişân verir
Peykân-ı tîr ise ecel-i nâgehân olur
Evc-i hevâda sıyt-ı çekâçâk-ı tîğdan
Âvâz-ı ra'd u sâika reh güm-künân olur
Sensin o saf-şiken ki yazılsa menâkıbın
Her muhtasar rivayeti bir dâsitân olur
Hakka benem ol nâdire-perver ki her sözüm
Bir tuhfe gibi elden ele armağân olur
**********
Gazel
Derdim nice bir sinede pinhan ederim ben
Bir ah ile bu alemi viran ederim ben
Ah ile komam dilleri zülfünde huzura
Cemiyet-i ağyarı perişan ederim ben
Cemiyet-i ağyarı ger etmezse perişan
Çarh-ı feleği aksine gerdan ederim ben
Yar olmayıcak zehr-i sitemdir bana bade
Bilmem nice def-i gam-ı hicran ederim ben
Güya ki olur didelerim maden-i yakut
Her gah ki yad-ı leb-i canan ederim ben
Bu hal ile avarelik el verse bana ger
Baştan başa dünyayı gülistan ederim ben
Nefi gibi yarana dimem dahi nazire
Ya bu gazeli ziver-i divan ederim ben
**********
Gazel
Gamze dil-dûz olıcak nâz ü tegâfül ne belâ
Dilde sabr olmayıcak nâza tahammül ne belâ
Çîn-i ebrûya tahammül edemezken âşık
Girih-i pür-şiken-i turre-i kâkül ne belâ
Turralar gökde hümâ saydına âmâde iken
Dil şikâr etmek için hâke tenezzül ne belâ
Dile her mûyu bir ejder görünür ol zülfün
Nice bin ejderi bir yerde tahayyül ne belâ
Âşıka nâlesi eğlence yeter ey Nef'î
Nağme-i dil-keş için minnet-i bülbül ne belâ
**********
Gazel
Bâde gam verir bize biz âşık-ı dîvâneyiz
Gelmeden bu bezme câm-ı aşk ile mestâneyiz
Çekmeziz renc-i humârı ömrümüzde gerçi biz
Gam değil mahmûr olursak sâkî-i meyhâneyiz
Âşık-ı yek-reng ü rindân-güşâde-meşrebiz
Bezm-i hâs-ı vahdete hem bâde hem peymâneyiz
Hem gülüz hem bülbülüz germiyyet-i aşk ile biz
Dâğ-ı derde şu'le vü şem'-i gama pervâneyiz
Rind-i aşkız hâsılı Nef'î-i bî-pervâ gibi
Âşinâya âşinâ bîgâneye bîgâneyiz
**********
Fahriye
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil.
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil.
Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
Rüzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil.
Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime
Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil.
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tâb'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil.
**********
Gazel
Çekdiğüm derdi ne hem-hâne ne hem-râh bilir
‘Âşıkım hâl-i dil-zârımı Allâh bilir
Dâd o zâlimden eğer böyle kalırsa nâzı
Ne figân-ı şeb ü ne âh-ı seher-gâh bilir
Söyleşilmez nigeh-i şûhu ‘aceb müstağnî
Ne zebân-ı dil ü ne şîve-i dil-hâh bilir
Gamzesi âteş-i sûzâna girer bir câdû
Ne dil-i şu’le-feşân ne alev-i âh bilir
Böyle dilber ne belâdır başına ey Nef’î
Her nigâhını kazâ âfet-i cân-gah bilir
**********
Gazel
Âşık olduk dâm-ı zülf-i yâre düşdü gönlümüz
Akla uyduk bir garîb âvâre düşdü gönlümüz
Gamdan âzâd olmağa bilmem ne çâre eylesek
Kaldı hayretde acep bîçâre düşdü gönlümüz
Âşık olmakdır yine evlâsı ammâ derd bu
Bir mülâyim âfet-i mekkâra düşdü gönlümüz
Çeşmi bir zahm urdu tîğ-ı gamze-i bürrân ile
Göz yumup açınca yüz bin pâre düşdü gönlümüz
Fâriğ olsak n'ola dilber sevmeden Nef'î gibi
Hüsn-i hulk-ı şâh-ı meh-dîdâra düşdü gönlümüz
Şevkımız yok zevk-i câm-ı lâ'l-i nâb-ı dilbere
Şi'r-i hâkân-ı şeker-güftâra düşdü gönlümüz
Hazret-i Sultân Murâd Hân-ı kerîmü'ş-şân kim
Şevk-i medhiyle garîb efkâra düşdü gönlümüz
Cüst ü cû etdik âlem-i endîşede
Iztırârî vâdî-i inkâra düşdü gönlümüz
**********
Gazel
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül
Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül
Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n'ola
Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül
Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten
Ben ölürsem âlem-i ma'nâda bâkîdir gönül
Zerredir ammâ ki tâb-ı âfitâb-ı aşk ile
Rûzigârın şemse-i tâk u revâkıdır gönül
Etse Nef'î n'ola ger gönlüyle dâ'im bezm-i hâs
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül
**********
Gazel
Kâmet mi bu yâ fitne-i ber-pâ-yı kıyâmet
Salınsa tutar ‘âlemi gavgâ-yı kıyâmet
Reftâr değil ‘âleme bir turfa belâdur
Seyr iden ider sanki temâşâ-yı kıyâmet
Dehre bu kadar velvele verince hırâmın
Sarsılsa n’ola zelzeleden cây-ı kıyamet
Olursa kıyâmetde kadin gibi dilâşûb
Cân ile ider halk-ı temennâ-yı kıyâmet
Dil-dâde-i kaddinde kalır mı dahi nâmûs
Hakk eylemesin kimseyi rüsvâ-yı kıyamet
Rüsvâ-yı dü kevn itdi beni ol kad ü kâmet
Şimdengeri ne bîm ü ne pervâ-yı kıyâmet
Nef’î gibi yok pâyına yüz sürmeğe çâre
Tutsam n’ola dâmânını ferdâ-yı kıyâmet
**********
Gazel
Âşıka ta'n etmek olmaz mübtelâdır n'eylesin
Âdeme mihr ü mahabbet bir belâdır n'eylesin
Gönlü dilberden kesilmezse acep mi âşıkın
Gamzesiyle tâ ezelden âşinâdır n'eylesin
N'ola ta'yin etse zabt-ı mülk-i hüsnü gamzeye
Zülfü bir âşüfte-i ser-der-hevâdır n'eylesin
Zülfüne kalsa perîşân eylemezdi dilleri
Anı da tahrîk eden bâd-ı sabâdır n'eylesin
N'ola olsa muztarib hâl-i dil-i uşşâkdan
Sînesi âyîne-i âlem-nümâdır n'eylesin
Olmasa Nef'î n'ola dil-beste zülf-i dilbere
Tab'-ı şûhu dâma düşmez bir Hümâdır n'eylesin
**********
Gazel
Yoklamazsın hîç var mı dilde dâğın yâresin
Böyle mi gözler güzeller âşık-ı bîçâresin
Âh ile derdi bilinmez âşık-ı bîçârenin
Çâk çâk ede meğer âhı dil-i sad-pâresin
Gördüğün öldürmedir kârı o hûnî gözlerin
Koymaz anınçün elinden gamzeler gaddâresin
Zülfüne bend etmesin yâ n'eylesin Mecnûn gibi
Zabta kâdir olmayan âşık-ı dil-âvâresin
Halka-i zülfünden eyler dil temâşâ ruhların
Vermese hurşîde n'ola revzen-i nezzâresin
Derdin izhâr etmek ister dâ'imâ Nef'î sana
Sen de lutf et yokla bir gün dilde dâğın yâresin
**********
Genç Osman Kasidesi
Âferîn ey rûzgârıñ şehsüvâr-ı safderi
Arşa as şimden gerû tîğ-ı süreyyâ-cevheri
Pâre-i elmâsdur seng-i fesânı n'eyler ol
Çarha çekme bir dahi şemşîr-i vâlâ-gevheri
Ser-firâz etdin livâ'ü'l-hamd-i dîn-i ahmedi
Kâfire gösterdin el-hakk dest-bürd-i haydârı
Tîgüna n'ola yemîn eylerse rûh-ı murtazâ
Bir gazâ etdin ki hoşnûd eyledin peygamberi
Eyledin bir hamlede berbâd mülk-i düşmeni
Gerd-i rahşın gerçi kim sedd etdi râh-ı sarsarı
Mâh-ı nev sanma felekde göricek peykârını
Ditredi behrâm elinden düşdü zerrîn-hançeri
Ol kadar kan dökdü şemşîrin ki aksile anın
Kâse-i yâkûta döndü künbed-i nîlûferî
Gamze-i hûbân gibi cârî ucundan yine hûn
Böyle kalırsa eger yek-reng eder bahr u beri
Belki gark-ı bahr-ı hûn olurdu fülk-i dil gibi
Etdiğince tîg-ı hûn-efşân ile cevlân-geri
Şukka-i râyât-ı bahtınla rikâbın olmasa
Keştî-i nüh-âsmânın bâd-bân u lengeri
Berk uran destinde tîg-ı pür-güher midir yahud
Eyledi deryâya gavta âftâb-ı hâveri
Bir avuç gevher saçardı âleme gûyâ kefin
Saldığınca düşmene gâhî murassa' şeş-peri
Bir acep deryâdır ordû-yı hümâyûnun senin
Kim habâb-ı ber-kârar olmuş ana her çâderi
Mevc-i pey-der-peydir ol bahra sipâh-ı saf-be-saf
Bir neheng olsa n'ola her top-ı ejder-peykeri
Her alay bir mevc-i tûfân-hîzidir anın n'ola
Hâr u has gibi önünce kaçsa kâfir askeri
Gün gibi tenhâda çıksan tîg ile meydâna sen
Kâr-ger düşmez sipâh-ı düşmenin şûr u şeri
Şeb-çerâğ-ı dîn ü devletdir vücûdun hıfz içün
Kat kat olmuş ejdehâdır heft-çarhın çenberi
Karşı durmaz sana şimdensonra bu ikbâl ile
Düşmenin ger kahramân olsa ser-â-ser leşkeri
Böyle âgâz eylesin şimdengeri elkâbına
Câmi'-i nüh-kubbe-i kevnin hatîb-i minberi
Âftâb-ı bahr u ber sâhib-kırân-ı şark u garb
Şehsüvâr-ı nâm-ver râyet-güşâ-yı safderi
Âsmân-ı devletin hûrşîd-i kudsî-pertevi
Bezm-gâh-ı şevketin cemşîd-i hûrşîd-efseri
Nakd-ı vakt-i saltanat sermâye-i emn ü emân
Dest-gîr-i dîn ü devlet kâm-bahş-ı serverî
Şâh-ı vâlâ-rütbe osmân hân gâzî kim felek
Görmemişdir böyle bir şâhenşeh-i cengâveri
Şehsüvâr-ı âlem-ârâ kim revâdır olsa ger
Na'l u mîh-ı rahşı çarhın âftâb u ahteri
Safder-i kişver-güşâ kim cenge çıkdıkça olur
Cebre'îl 'inna fetehnâ'-h'ân-ı tîg u miğferi
Pâdişâh-ı âdil ü âlî-neseb kim yaraşır
Etse ger serheng ü der-bân keykubâd u kayseri
Şehriyâr-ı âsmân-mesned ki olmuş tâ ezel
Secde-gâh-ı heft-iklîm-i cihândır kişveri
Şehnişîn-i nüh-revâk-i âsmândur mesnedi
Iyd-gâh-i heft-iklîm-i cihândur kişveri
Mesned-i iclâlinin rif'at bir ednâ pâyesi
Dergeh-i ikbâlinin devlet kadîmî çâkeri
Her ne işlerse zamâne tâbi'-i endîşesi
Her ne emr eylerse devrân bende-i fermân-beri
Verse tab'-ı âteşe ger berk-ı tîgı terbiyet
Ma'den-i elmâs ederdi tûde-i hâkisteri
Adli ger ârâyiş-i bezm-i cihân etse olur
Şem'a şeh-perrin ile pervânenin bâl ü peri
Ol kadar âsûde âlem sâye-i adlinde kim
Hâb-gâh eyler gazâle pehlû-yı şîr-i neri
Etse ger hâsiyyet-i hıfzı sirâyet âleme
Tarh olurdu safha-i âb tizre nakş-ı âzeri
Aksidir anın felekde hırmen-i encüm değil
Saçdı dest-i lutfu hâke ol kadar sîm ü zeri
Yazsa vasf-ı nükhet-i hülkun verirdi âleme
Gerd-i hâk-pây-ı hâme bûy-ı müşk-i ezferi
Kadr-i hâk-i kûy-i ahlâkın bilirdi rüzgâr
Birbirine eylese âgışte müşk ü anberi
Kâm-kârâ saf-derâ sâhib-kırân şâhenşehâ
Ey serîr-i adl ü dâdın dâver-i dîn-perveri
Sihr ederdim medhine geldikçe ammâ n'eyleyim
Eylemiş hakk vasfını kayd-ı tasavvurdan berî
Aczime bir hüccet alırdım eger ehl olsalar
Rûzgârın yâve-sencân-ı fazîlet-güsteri
Âcizim hak üzre evsâfında hâlâ kim benim
Âlem-i endîşenin allâme-i dânişveri
Belki kânûn-ı suhande hall ü akd-ı nüktede
Hikmet-i fükr ü hayâlin feylesof-ı ekberi
Hasb-ı hâlimdir husûsâ lâf u da'vâ ber-taraf
Gerçi sâhib-lâf olur erbâb-ı tab'ın ekseri
Ben öğünmem kadrim erbâb-ı dil ü dâniş bilir
Ârifim düşmezbana lâf u güzâf-ı serserî
Hâmem ol mu'ciz-tırâz-ı sad-hezârân pîşedir
Kim nazîr olmaz ana illâ kelîmin ejderi
Harfidir mecmû'a-i esrâr-ı dîvân-ı kemâl
Noktasıdır mühre-i dâğ-ı derûn-ı enverî
Tab'ım ol büt-hânedir kim sûret-i dîvârının
Taşa kâr eyler hadeng-i gamze-i nâzik-teri
Nice sûret feyz-i enfâsımla cân bulsa olur
Her biri şehr-i dilin bir âlem-ârâ dilberi
Her hayâlim bir arûs-ı nâz-perverdir benim
Kim bu âlemden değil esbâb-ı zîb ü zîveri
Mûy-ı gîsû-yı melekdir târ u pûd-ı câmesi
Pâre-i pîrâhen-i hûr-ı cihândır mu'ceri
Bâde-i idrâkimin tevhîd ser-cûş-ı humu
Sâkî-i endîşemin tahkîk dürd-i sâgarı
Hâmemin râh-ı sülûk-ı fitne hatt-ı sâyesi
Şi'rimin habl-ı metîn-i feyz târ-ı mıstarı
Kande ben kande yine ta'rîf-i şâh-ı nüktedân
N'yleyim zabt edemem endîşe-i zûr-âveri
Fikr-i evsâfın gıdâ-yı rûhdur endîşeme
Dil helâk olur ger olursam o sevdâdan beri
Cevher-i iksîr-i medhin tarh edince reşkden
Eylerin her lahza endîşemle ceng-i zer-gerî
Korkarım hem âftâb-ı kîmyâ-ger duymasın
Yohsa bin şevk ile olur ol dahî bir müşterî
Zerresin mihre gubârın rûzgâra kim verir
Cevherîyim ben cîhâna vermem öyle gevheri
Böyle cevher var elimde n'yleyim dünyâyı ben
Başına çalsın felek âyîne-i iskenderî
Âlemi teshîr içün hâtem ne lâzım tab'ıma
Ben süleymân-ı hayâlim n'eyleyim engüşteri
Her ne dersem ism-i a'zam gibi olur kâr-ger
Ol kadar ta'zîm ile dinler sözüm ins ü perî
Başla şimdensonra ey nef'î du'â-yı devlete
Bir du'â et kim ola hüsn-i kabûlün mazharı
Eyleye tâ husrev-i sâhib-kırân-ı şark u garb
Eşheb-i zer pâleheng-i subh ile cevlân-geri
Hakk ser-efrâz eylesin râyât-ı dîn ü devletin
Kande azm eylerse olsun feth ü nusret rehberi
Eyledikçe azm-i meydân-ı gazâ evvel kadem
Pây-mâl olsun yolunda düşmen-i dînin seri
**********
Hicviye
Fırsatî sen bu semti bilmezsin
Eyleme gel bizimle yok yere ceng
Sana kaç kere dedim anlamadın
Sözde mazmûn gerekir â pezeveng
**********
Gazel
Lezzet-i vuslat için firkat-i yârı çekemem
Sohbet-i bâde için renc-i humârı çekemem
Âşinâ çıktım ise çeşmine kâfir değilim
Sitem-i gamze-i nezzâre-şümârı çekemem
Minnet eylerse felek bir iki gün ömre
Ölürüm derd-i muhabbetle o bârı çekemem
Âşıkım âşıka sûrîdelik a'lâ yaraşır
Pek danâet görünür siklet-i ârı çekemem
Nekd-i vakt olsa bana zevk u safâ-yi vuslat
Bir nefes ârzû-yi bûs u kenârı çekemem
Sînemi dağla dil tâze gülistân ister
Bülbülüm lîk gam-i köhne-bahârı çekemem
Câna minnet ne çekersem çekeyim ey Nef'î
Lezzet-i vuslat için firkat-i yârı çekemem
**********
Gazel
Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhat olur
Ne cân bedende gam-ı fırkatında râhat olur
Ne çâre var ki firakıla eğlenem bir gün
Ne tâli'im meded eyler visâle fursat olur
Dil ise gitdi kesilmez hevâ-yi aşkından
Nasîhat eylediğimce beter melâmet olur
Belâ budur ki alışdı belâlarınla gönül
Gamın da gelse dile bâ'is-i meserret olur
Nedir bu tâli' ile derdi Nef'î-i zârın
Ne şûhu sevse mülâyim dedikçe âfet olur
Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm
Ne gün ki kaametini görmesem kıyâmet olur
**********
Rubai
Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş
Var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
Gam çekme hakikatde eğer ârif isen
Farz eyle ki el'an yine âlem yoğ imiş
**********
Rubai
Ya Rab kerem et bendene ihsan eyle
Düşvâr olan ahvalimi âsân eyle
Dünya hevesinden koma gönlümde eser
İstersem eğer cenneti zindan eyle
***********
Rubai
Ya Rab dilimi sehv ü hatâdan sakla
Endîşemi tezvîr ü riyâdan sakla
Basdım reh-i va'di-i rüba'iye kadem
Ta'n-ı har- nâdân-ı dü-pâdan sakla
**********
Gazel
Yazanlar peykerim destimde bir peymâne yazmışlar
Görüp mest-i mey-i aşk olduğum mestâne yazmışlar
Bana teklîf-i zühd etmezdi idrâk olsa zâhitde
Yazıklar kim anı âkil beni dîvâne yazmışlar
Değildir gözlerinde sâye-i müjgânı uşşâkın
Hatın resmin beyâzı dîde-i giryâna yazmışlar
Benim âşık ki rüsvâlıkda tutdu şöhretim şehri
Yazanlar kıssa-i Mecnûn'u hep yabana yazmışlar
Nice zâhirdir ey Nef'î sözünden dildeki sûzun
Yazınca nüshâ-i şi'rin kalemler yana yazmışlar
**********
Gazel
Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanırdım
Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanırdım
Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyledi
Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım
Seyr eylemesem âyînede aks-i cemâlin
Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanırdım
Ma'mûr idügin bilmez idim böyle harâbât
Mestâneleri hâne-ber-endâz sanırdım
Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef'î
Yoksa sözünü hep senin i'câz sanırdım
**********
Bercesteler
Gönül ne gök ne elâ ne lâciverd arıyor
Ah bu gönül bu gönül kendine derd arıyor
* * *
Ne tende cân ile sensiz ümmîd-i sıhhat olur
Ne cân bedende gam-ı firkatinle rahat olur
* * *
Ne şeb ki kûyine yüz sürmesem ölürüm
Ne gün ki kaametini görmesem kıyâmet olur
* * *
Mecnun ne bilir kaaide-i nâz u niyâzı
Aşık mı sanır kendin o meczûb-ı muhabbet
**********
Gazel
Bir dolu nûş et, şarab-ı nab gelsün çeşmine
Mest olursan nâza başla hab gelsün çeşmine.
Gamzene pür-tâb iken takat getirmez âftâb
Bade aklı var ise bitâb gelsün çeşmine.
Hüsnünü bilmek dilersen bir nefes mir'ata bak
Attabın pertevi, mehtâb gelsün çeşmine
Aşık isen ağlamakla bitmez iş, bir çare gör
Sen gerek yaş dök, gerek hûnâb gelsün çeşmine
Rind isen Nef'î, humâr-ı badeden açma gözün
Âlemin hâli, hayal ü hâb gelsün çeşmine
**********
Kasîde
Esti nesîm-i nevbahar açıldı güller subh-dem,
Açsın bizim de gönlümüz, sakıy medet; sun câm-ı Cem.
Erdi yine ürdibehişt, oldu hava anber-sirişt,
Âlem behişt ender behişt, her gûşe bir bağ-ı irem.
Gül devri ayş eyyamıdır, zevk u safa hengamıdır,
Âşıkların bayramıdır bu mevsim-iferhunda-dem.
Dönsün yine peymaneler, olsun tehî humhâneler,
Rakseylesin mestaneler, mıtrıblar ettikçe nagem.
Bu demde kim şân u seher meyhane bağa reşk eder
Mest olsa dilber, sevse ger, ma'zûrdur şeyhülharem.
Yâ neylesün bîçareler, alüfteler, âvâreler
Sâgar suna mehpareler, nûş etmemek olur sitem.
Yâr ola, câm-ı Cem ola, böyle dem-i hürrem ola,
Arif odur, bu dem ola... ayş u tarabla muğtenem.
Zevki o rind eyler tamam kim, futa mest ü şâd-kâm
Bir elde câm-ı lâle-fam, bir elde zülf-i hambeham.
Her nevresîde Şah-ı gül, almış eline cam-ı mül,
Lütfet açıl sen dahi gül, ey serv-kadd ü gonce-fem!
**********
DER - HAKK-I PEDER-İ HIS
Saadet ile nedim olalı peder hane
Ne mercümek görür oldı gözüm ne tarhane
Züğürtlük afetüm oldı acep midür etsem
Peder gibi buradan ben de arz-ı cer hane
Eger müsaade etmezse bir tulum yağa
İki tulum kumuz olsun nedür zarar hane
Buna da hısset olur mı ki günde bin tatar
Tulum tulum kumuzı pişkeş çeker hane
peder de mi acep imsak Handa mı bilmem
Nezaketile bunı kim sual eder hane
Peder degül bu bela-yı siyettür başuma
Sözüm yirinde n'ola güç gelürse ger Hane
Benüm züğürtlük ile ellerüm taş altında
Müzahrefatun o dürr ü güher satar hane
Zügürt olursam olaydım ne çare kail idüm
Olaydı baş sokacak denlü muhtasar hane
Huda bilur ki sözüm sert eser hakikatdür
Baş agrıdur der isem lik serbeser Hane
O demde kim peder-i nabekar-ı sifle-nihad
Beni garib koyup oldı hem-sefer Hane
İki kaside komışdı ekabiri cer içün
Anunla toldı yine şahr içinde her hane
Ne caize ne sıla var bu yerde meddaha
Meger idem yine varınca ber-güze hane
Peder bu mısraı hod kendi söylemişdi bilür
Minare üstine laklak çıkar yapar hane
Giderdüm ah veli korkardım ki ammüm de
Tuyarsa gitdiğim ardumca can atar Hane
Bela bir iken üç olurdı başına Hanun
Ederdi her biri bir güne arz-ı cer Hane
Üçi de cerr-i muvafık ederdi birbirine
Biri birin yine tenhada hem geçer Hane
Bela budur ki riayet ederse Han bize ger
Ne denlü var ise cerrar azm eder Hane
Bu denlü asker-i cerrara memleket lazım
Ne kişver-i Leh ü Çeh ne Kırım yeter Hane
bu hayretile varup geldügümce ahbaba
Kimi söger pedere kimisi güler Hane
Birisi Mir Şeref'dür kadimi ahbabun
Dua-yı hayr eder olmaz hem ol kadar Hane
Görünce halimi şetm-i galiz eder pedere
Döner yemin eder ardınca hem natar Hane
Ki Han sevaba girep babanı katl itse
Dua ederdi felekten feriştler Hane
Niçün deyince hemen hande-nak olup der kim
Niçe nedim olur öyle leim-i har Hane
Denaetinden eger bir latife nakl etsem
Olurdı tuhfe-i makbul ma-haazar Hane
Soyardı nalini ölmemiş eşelerün yolda
Verürdi nan ü piyaza konunca her Hane
Nigah-i hasretile reng ü fer koma bilürem
Meded tuyurmasun ana gelince zer hane
Kırımı Han sana verse babandan artar mı
Yabana söyleme verme varup keder Hane
Babana bin deve sana da bir keçi verse
Anı dahi bana ver diyü göz kapar Hane
Kanaat eyle baban gibi olma pes cerrar
................de tek verme derd-i ser Hane
Tevekkül eyle cenab-ı Hudaya ahvalün
Ne şeri ahere arz eyle ne Tatar Hane
**********
Gazel
Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb ol
Ne Müselmân-ı kavî ne mülhid-i bî-mezheb ol
Akla mağrûr olma Eflâtûn-i vakt olsan eger
Bir edib-i kâmili gördükde tıfl-ı mekteb ol
Âf-tâb-ı âlem-ârâ gibi sür hâke yüzün
Kevkebe basdır cihânı hem yine bî-kevkeb ol
Lâ-mekan ol hem mahallinde yerin bekle yine
Gâh mihr-i âlem-ârâ gâh Mâh-ı Nahşeb ol
Âşık ol amma alâikden beri it gönlünü
Ne ham-ı gîsûya meftûn ne esîr-i gabgab ol
Hızr’a minnet çekme var sonra dil-i Nef’î gibi
Lûle-i âb-ı hayât-ı feyz ile leb-ber-leb ol